| Doğruyu söyleyin, kaybolduk değil mi? Bana söyleyebilirsiniz sorun değil. | Open Subtitles | الحقيقة هى اننا تائهون يمكنك ان تخبرنى ، لا بأس |
| - Gitmeliyiz, başka şansımız yok. - kaybolduk Fritz ve sende bunu biliyorsun. | Open Subtitles | ـ ليس لدينا خيار آخر ـ نحن تائهون ، وأنتِ تعرفين ذلك |
| Pekâlâ, durumumuzu bir özetleyelim. Tamamen kaybolduk ve ölmek üzereyiz. | Open Subtitles | هذا هو الموقف ، نحن تائهون بدون أمل بالنجاة ، وعلى وشك الموت |
| Harika. Kayıp gençler. Gecenin çocukları. | Open Subtitles | عظيم أولاد تائهون, أطفال الليل, لقد فهمت |
| kaybolmuş gibi bir haliniz var, size yardımcı olayım dedim. | Open Subtitles | رايت انكم نوعا ما تائهون. واعتقدت ان علي الحضور لمساعدتكم |
| - Kayboldunuz herhalde. - Tarn ile konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | سأعتبرها بأنكم تائهون - نريد محادثة تارن - |
| Ve şimdi burada, bu salak labirentte mumyayı ararken kaybolduk. Mumya mı? | Open Subtitles | والآن نحن هنا تائهون في هذه المتاهة الغبيّة بحثاً عن المومياء |
| Hayattayken doğru yolu bildiğimizi sanmışız, ama ölüyken tamamen kaybolduk. | Open Subtitles | كنا نظن أننا مُستنيرون عندما كنا أحياء لكن كأموات نحن تائهون |
| Sanırım kaybolduk patron. Buradan iki kere geçmiştik zaten. | Open Subtitles | أظننا تائهون يا رئيس، لقد عبرنا هذا مرتين بالفعل |
| kaybolduk çünkü Hobb Çıkmazı diye bir yer yok. | Open Subtitles | نحن تائهون لأنه لا يوجد مكان لنهاية هوب |
| kaybolduk. Vatanımızı bulmalıyız. | Open Subtitles | نحن تائهون ونحتاج للعثور على وطننا. |
| Ya kaybolduk ya da bizi dolaştırıyor. | Open Subtitles | نحن إما تائهون أو أنه يأخذنا فى جوله |
| Zor bir mahalledeyiz ve kaybolduk. | Open Subtitles | نحن في حي عنيف جداً .. ونحن تائهون |
| - Barbossa! İleride! - Evet, iyiden iyiye kaybolduk. | Open Subtitles | إلي الأمام يا باربوسا - نحن تائهون الآن - |
| Kendini sevgisiz hisseden, Kayıp hisseden çocuklar... | Open Subtitles | الفتية الذين يفتقرون لشعور الحبّ و يشعرون أنّهم تائهون |
| İki gündür gezinip duruyoruz. Yoksa Kayıp mı olduk? | Open Subtitles | إننا نسير منذ يومين هل نحن تائهون ؟ |
| Unuttun mu, biz Kayıp gençleriz. Gecenin çocuklarıyız. | Open Subtitles | فقط تذكر أننا أولاد تائهون أطفال الليل |
| Onlar düşman değiller sadece kaybolmuş savaşçılar... aynı senin gibi. | Open Subtitles | ليسوا أعداءنا هم فقط محاربون تائهون مثلك |
| Zamanda böyle kaybolmuş insanlar var, tamam. Aralarındaki bağlantı ne peki? | Open Subtitles | لديك هؤلاء الأشخاص تائهون في الزمن ولكن ماهو الرابط ؟ |
| Kayboldunuz, ben de rehberinizim. | Open Subtitles | .انتٌم تائهون و أنا مُرشد |
| Diğerleri de bizim gibi kayboldular mı merak ediyorum. | Open Subtitles | هل الآخرون تائهون مثلنا ياترى ؟ |
| - kaybolmadık. - Fritz, sen gitmek istiyorsan git. | Open Subtitles | ـ نحن لسنا تائهون ـ إذا أردت المضيّ قدماً ، تفضل |
| Uzayda kaybolmuşuz. | Open Subtitles | نحن تائهون في الفضاء |
| Kendimize Kaybolduğumuzu söyleriz ama gerçekte ne yapmamız gerektiğini biliriz. | Open Subtitles | نحن نقول لأنفسنا إننا تائهون.. ولكننا نعرف حقيقةً ماذا علينا أن نفعل |