| Selâm, Bay Tucker. Size biraz kurabiye getirdim haberlerde sevdiğinizi söylediğinizi hatırlıyorum. | Open Subtitles | مرحبا، سيد تاكر احضرت لك ارز مقرمش اتذكر انك قلت بأنك تحبه |
| İki yıl önce Mr. Tucker insan kelimeleri konuşabilen bir kimera yaratmayı başardı. | Open Subtitles | قبل سنتين مضت, نجح السيد تاكر بتكوين كميرىأي : المقلد ينطق بكلمات بشريه |
| Çünkü kadınlar, lastik çizme ve masa örtüsü giymiş Tucker'a da bayılır. | Open Subtitles | لان الفتيات يروق لهم تاكر أيضاً فى أحذية المطر و غطاء الطاولة |
| Çünkü sen şeytansın ve George Tucker bunu bilecek kadar akıllı. | Open Subtitles | ذلك بسبب انك انتي الشيطان وجورج تاكر ذلك لدرجة ادراك ذلك |
| Dr. Hart'la George Tucker birlikte New Orleans'a mı gidiyor? | Open Subtitles | دكتوره هارت و جورج تاكر سيذهبون إلى نيوأورليانز معاً ؟ |
| Neden Tucker'a iki ateşli kız getirebileceğimiz hakında söz verdin? | Open Subtitles | لماذا كنت أعدكم تاكر استطعنا جلب اثنين من الفتيات الساخنة؟ |
| Bayan Tucker, Marlene bu cinayet avı işine nasıl bulaştı? | Open Subtitles | سيدة تاكر,كيف وصلت مارلين للأشتراك فى هذا الأحتفال |
| Teşekkür ederim, Bayan Tucker. Bu kadar yeter. | Open Subtitles | شكرا لك يا سيدة تاكر, اوصلها للخارج ايها الشرطى |
| Saat yaklaşık 16:00'da Leydi Stubbs Bayan Brewis'i bir tepsi yiyecek ve içecekle Marlene Tucker'a gönderdi. | Open Subtitles | فى الرابعة, قامت الليدى ستابس بارسال الأنسة بريويس لتعطى الأنسة مارلين تاكر بعض الطعام |
| Bayan Folliat, siz Marlene Tucker'ı kimin öldürdüğünü biliyorsunuz. | Open Subtitles | سيدة فوليات.. انت تعرفين من قتل مارلين تاكر |
| Bayan Tucker, sizi rahatsız etmek istemiyoruz. Adım Poirot. | Open Subtitles | نحن لانريد ازعاجك يا سيدة تاكر, انا اسمى بوارو |
| Bayan Tucker, kızınız katilini tanımış olabilir miydi? | Open Subtitles | سيدة تاكر , هل من الممكن ان تكون ابنتك على معرفة بالقاتل ؟ |
| Bay Tucker, soru şuydu, "Kendi deneyiminize göre Hanson ile sanık arasında bir ilişki var mıydı?" | Open Subtitles | سيد تاكر السؤال كان وفقا لمعرفتك عن طبيعة العلاقة |
| Kalk ayağa! Tobby N.Tucker kimseyi şans vermeden dövmez. | Open Subtitles | إنهض, فتوبى تاكر يعطى منافسه فرصة منازلته بعدل |
| Bay Tucker, ben de aynı Joe Swanson gibi engelli oldum. | Open Subtitles | سيد تاكر , لقد أصبحتُ معاقاً للتو مثل چو سوانسون |
| Bakıyorum da meslektaşım Tom Tucker zaten olay mahallindeymiş. | Open Subtitles | اوه , أنا أرى زميلي توم تاكر بالفعل في المشهد |
| Merhaba, ben Tom Tucker'ın şeytani ikizi Todd Tucker. | Open Subtitles | مرحبا , معكم توم تاكر.. توأمه الشرير تود تاكر |
| Benim kadınıma asılmak öyle mi Tom Tucker? | Open Subtitles | تحاول أن تأخذ مني فتاتي أليس كذلك يا مستر تاكر |
| Bay Tucker, dolgu yerleşirken bir walabi için biriyle görüşeceğim. | Open Subtitles | حسنا مستر : تاكر بينما انت هنا ساذهب للحمام |
| O zaman dönüştürdüğünüz o Kimera'yı görmek istiyorum, Mr. Tucker. | Open Subtitles | إذا هل يمكنني رؤية الكميرى التي كونت,ياسيد تاكر |
| Tucker ve Küçük Tuck iyiler. | Open Subtitles | تاكر وتاك الصغير كلاهما بخير |
| Ben HMD merkezinden Çavuş Thacker. | Open Subtitles | هذا هو الرقيب ـ (تاكر) ـ من مركز المراقبة الرئيسي |