| Bayan Gwynek, benim anlamakta zorlandığım... neden Talan'ı hedef göstersinler ki. | Open Subtitles | مدام جايونك عندي مشكله في فهم لماذا قررورا ان يستهدفوا تالان |
| Talan'ın o hastaneyi darmadağın etmesinin... nasıl mümkün olacağını merak ediyorduk ya? | Open Subtitles | كنت أتسائل هل تالان قوي بما يكفي حتي يدمر مستشفي حسنا .. |
| 500 yıl önce biri Talan Gwynek görünüşünde birilerini görmüşse? | Open Subtitles | ان احد رأي تالان جايونك بنفس المظهر و الحاله حسنا؟ |
| Siz de Talan Gwynek'i onun açıklamalarına dayanarak mı gözaltına aldınız? | Open Subtitles | لذلك انتم اخذتم تالان رهن الاعتقال بنائاً علي وصفها؟ |
| Eve arabayla geliyordu, kontrolü kaybetti... Sizin için çok zor olmuştur. En çok Talan'ı etkiledi. | Open Subtitles | كان يقود السياره و فقد السيطره علي السياره اعلم ان ذللك شيئ صعب عليكي جدا كانت اصعب علي تالان |
| Lanet olsun. Talan Gwynek. Ayağa kalk. | Open Subtitles | تبا تالان جايونك اسحب رجالك اسحب رجالك الان |
| O şey içindeyken Talan Gwynek değildi artık o. | Open Subtitles | هذا الشيء بداخله لم يكن تالان جايونك انه مثل .. |
| Talan'ın babası siz arazilerinden kar edesiniz diye öldürüldü. Bu suçlamalar gülünç! Salak kadın! | Open Subtitles | والد تالان قتل حتي تتمكنوا من استغلال الارض كيت |
| Talan! Talan. Talan, ona zarar vermemelisin. | Open Subtitles | تالان انت لا تريد أذيته تالان اعرف ماذا فعل بك هؤلاء فقط |
| Talan Gwynek'in kaçak olarak dolaştığı konusunda büyüyen bir endişe var. | Open Subtitles | هناك مخاوف ان يكون تالان جايونك مازال حياً |
| Milyonlarcası her yıl kayalık alanlarında yuva kurmak için Talan'a döner. | Open Subtitles | يعود مليون منهم كل عام لجزيرة (تالان) ليعششوا في حقولها الصخرية |
| Demek ki Valerie Bestin'in işyeri ile Fernanda Talan'ın işyeri aynı otobüs güzergâhındaymış. | Open Subtitles | "إذن المكتب الذي عملت فيه "فاليري على طريق الحافلة ذاته المؤدي للمصنع "حيث عملت "فرناندا تالان |
| Talan ile görüşmenizi de onayladı. | Open Subtitles | ووافق ايضا ان تجلسي مع تالان حسنا .. |
| İyi şanslar. Merhaba, Talan. Benim adım Katherine Moore. | Open Subtitles | حظ موفق. صباح الخير, تالان. تالان |
| Dayım Tavis. Talan ile aynı hastalıktan muzdariptiler. | Open Subtitles | كان عمي ترافيس كان عنده نفس حالة تالان |
| Zar zor hareket ediyordu. O Talan olamaz. | Open Subtitles | كان يتحرك بصعوبه ذللك ليس تالان |
| O bir insan ve yaratıktı, aynı Talan Gwynek gibi. | Open Subtitles | انه انسان ووحش مثل تالان جايونك |
| Hastalık Talan'dan bana da bulaştı karakolda. | Open Subtitles | عندي عدوي من تالان في قسم الشرطه |
| Talan gibi lanet bir hayvana dönüşüyor olabilir. | Open Subtitles | يمكنه ان يتحول مثل تالان حيوان قذر |
| Talan, sorun yok. | Open Subtitles | تالان ان الامور علي ما يرام لا |