| Sadece aptal bir fotoğraftı ama şimdi bir porno film gibi. | Open Subtitles | هذه الصور تبدو الآن كما لو أنها فيلم فاضح |
| Vicky ise şimdi gerçek olmaktan daha da uzaklaşan anılara dalmıştı. | Open Subtitles | فيكي ايضاً كانت ضائعة بذكريات لليلة تبدو الآن غير حقيقية أكثر و أكثر |
| Sadece şimdi kırmızılar içerisinde göz kamaştırıyor. | Open Subtitles | إلاّ أنّها تبدو الآن باهرة بالأحمر القان. |
| Zararsızlığına gelince, şimdi ne kadar zararsız görünüyor? | Open Subtitles | وبالنسبة لكونها غير مؤذية كيف تبدو الآن برأيك؟ |
| Yolda gelirken plan bir hayli normal görünüyordu ama şimdi biraz takipçi sapıkmış gibi göründü. | Open Subtitles | بدت لي خطة جيدة عندما قدت الى هنا لكنها تبدو الآن غريبة بعض الشيء |
| Dinlerin başlangıcından beri bizi büyüleyen ölümden sonraki yaşam, şimdi somut görünüyor. | Open Subtitles | شيءٌ أسرنا منذُ فجر الديانات .تبدو الآن ملموسةً |
| Bu tren istasyonunda yüzlerce bekleme odası var ve ayrıca şimdi lise kütüphanesi olarak hizmet veriyor. | Open Subtitles | هناك المئات من قاعات الانتظار في محطة القطار هذه التي تبدو الآن أيضا بمثابة مكتبة للمدرسة الثانوية |
| - İşte şimdi komplo teorisyenleri gibi... - Komplo teorisi üretmiyorum. | Open Subtitles | ـ تبدو الآن من مؤيدي نظرية المؤامرة ـ أنا لست من مؤيدي نظرية المؤامرة |
| şimdi farklılaştı, değil mi? | TED | هي كلها تبدو الآن مختلفة، أليس كذلك؟ |
| şimdi yok etmek için yola çıktığın şeysin sanki. | Open Subtitles | تبدو الآن كأنك نفس الشىء ... الذى كنت تحطمة |
| şimdi, nasıl göründüğünü merak ediyor olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تتساءل ماذا تبدو الآن. |
| - şimdi ise gayet iyi görünüyor. | Open Subtitles | لكنها تبدو الآن على خير حال بشكل ملحوظ |
| Eskiden beni deli gibi heyecanlandıran şeyler şimdi ilgimi çekmiyor. | Open Subtitles | الشيئ الغريب هو ..... كل الأشياء التي تخيفني تبدو الآن كـ |
| şimdi tam bir kral gibi oldun. | Open Subtitles | تبدو الآن أكثر فخامة |
| Ama şimdi pek sağlıklı görünmüyorsun. Sen... | Open Subtitles | لكنك لا تبدو الآن صحيحًا ... أنت تبدو |
| - Siktir. - şimdi nasıl mı görünüyor? | Open Subtitles | اوه , تبا كيف تبدو الآن ؟ |
| Teşekkürler, Tom. Alınma ama şimdi ilgimi daha çok çekmeye başladın. | Open Subtitles | شكراً يا (توم)، و دون إهانة فأنتَ تبدو الآن مثيراً للإهتمام أكثر |
| şimdi de adamın ne düşündüğünü mü söylüyorsun? | Open Subtitles | و تبدو الآن بداخل رأسه |
| Acaba neden her mutluluk şimdi yarım görünüyor? | Open Subtitles | " اتساءل لماذا كل السعادة..." " تبدو الآن ناقصة؟ " |
| Bildiğiniz üzere Amy'yle uzun süredir beraberiz ve eskiden imkânsız olarak gördüğüm bir çok şey şimdi mümkün gözüküyor. | Open Subtitles | كما تعلمان، (آيمي) و أنا في علاقة منذ وقت طويل و الكثير من الأمور التي ظننت أنها مستحيلة تبدو الآن ممكنة |