| Az önce kaza geçirmiş biri olarak çok mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل تعرض لتوه لحادثة، تبدو سعيداً |
| Şunu söylemeliyim ki gerçekten resimde çok mutlu görünüyorsun, adamım. | Open Subtitles | سأقول لك شيئاً واحداً تبدو سعيداً جداً هنا |
| Kryptonite'e maruz kalmış biri olarak mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | لرجل تلقّى قدراً خطيراً من الكريبتونايت، أنت تبدو سعيداً جداً. |
| Şunu söylemeliyim ki, son zamanlarda pek Mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | يجب على ان اقول, انك لا تبدو سعيداً مؤخراً |
| Beni ilgilendirmediğini biliyorum ama son zamanlarda pek Mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | إنه ليس من شأنى ولكنك لا تبدو سعيداً |
| Benim acil durum alet kutumu kullanmaktan çok memnun görünüyorsun ama. | Open Subtitles | حسنٌ، تبدو سعيداً جداً بإستخدام عدّة الطوارئ خاصتي حقّاً؟ |
| Çubuk ısırmak mutlu görünmek için pek kolay bir yöntem değil. | Open Subtitles | من الواضح أن العض على عيدان الطعام ليست طريقة طبيعية كي تبدو سعيداً |
| İki gündür yemek yemeyen birine göre gayet mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تبدو سعيداً جدا لشخصٍ لم يأكل منذو يومين |
| Hâlâ gerçek bir spor takımında olmandan yanayım ama mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | لازت أعتقد بأنه سيكون من الأفضل لك بأن تكون جزء من نادي رياضي تبدو سعيداً |
| Kedinin pastanın üzerine sıçtığını sanan, ama olağanüstü büyük bir böğürtlen çıkan adam kadar mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو سعيداً كرجلٍ اعتقد بأن قطةً قضت حاجتها على فطيرته، ولكن اتضح أنها مجرد عنبةٌ سوداء إضافية! |
| Evet, gerçekten de mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | اللعنة عليّ، أنتَ فِعلاً تبدو سعيداً |
| Neden bu kadar mutlu görünüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تبدو سعيداً جداً بخصوصه؟ |
| Hapsolmuş bir adama göre çok mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو سعيداً بالنسبة لرجل في الحبس |
| Hayır. mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | لا ، تبدو سعيداً |
| Çok mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو سعيداً جداً |
| Bu gerçekten harika, ama sen hiç de Mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | هذا عظيم ولكنك لا تبدو سعيداً بما يكفى |
| Mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | عليك أن تبدو سعيداً أنت لا تبدو سعيداً |
| Evet, dışarıdan pek Mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | حسناً , أنت لا تبدو سعيداً يتأمل |
| Çünkü burada pek Mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | لأنّك بالتأكيد لا تبدو سعيداً هنا. |
| Mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تبدو سعيداً |
| Merhaba, Louis. Hayatından memnun görünüyorsun. | Open Subtitles | مرحباً (لويس) ، تبدو سعيداً من تلقاء نفسك |