| Konuşmadığımız kişilerin hakkında konuşma yapmayalım. | Open Subtitles | لا تتحدثي عن الموضوع الذي لا نقوم فيه بالتحدث عنهم |
| Bunun hakkında konuşma! Gitmesini sağla! Niye onu dinliyorsun? | Open Subtitles | لا تتحدثي عن هذا ، دعيها ترحل لمَ تستمعين لها ؟ |
| - Bunun hakkında konuşmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدينَ أن تتحدثي عن هذا الأمر؟ لا، شكراً، بالرغم من ذلك |
| Eğer acıkırsan veya bu konu hakkında konuşmak istersen, daha da iyi olur. | Open Subtitles | سو أحسست بالجوع وتريدين أن تتحدثي عن ذلك سيكون ذلك أفضل |
| Niye bu önemli anda hayaletten bahsediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتحدثي عن شبح في هذه اللحظة المهمة؟ |
| Tony'den bahsetme. O mesele bitti. | Open Subtitles | لا أريد أن اسمع أي شيء عنه الآن لا تتحدثي عن توني , أمره منتهي |
| O kadının hakkında konuşmaya hiç hakkın yoktu. | Open Subtitles | ليس لديكِ أيه حق لكي تتحدثي عن هذه المرأه |
| AnnaBeth, sonsuza kadar şu Amerikan Futbolu hakkında konuşmanı dinleyebilirim. | Open Subtitles | أنابيث أستطيع أن أستمع إليك تتحدثي عن كرة القدم الأمريكية |
| Amerika'daki sağlık sistemi krizi hakkında konuşmalıydın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تتحدثي عن (مشكلة الرعاية الصحية في (أمريكا |
| Lütfen penisim hakkında konuşma. Ne kadar ürkütücü olduğunu anlatamam. | Open Subtitles | رجاءاً لا تتحدثي عن قضيبي، أظل أخبركِ كم يكون هذا غريباً |
| Anlamadığım bir şey hakkında konuşma. SSR yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لا تتحدثي عن شئ انتَ لا تدريكين ماهيتهُ. |
| Ama lütfen para hakkında konuşma. | Open Subtitles | ولكن أرجوكي لا تتحدثي عن المال. |
| Dana hakkında konuşma, konuyu ona getirme. Sakın Dana'dan bahsetme! Tekrar merhaba! | Open Subtitles | لا تتحدثي عن " دانا " لا تختلقي أي شيء يخص " دانا " مرحباَ بعودتكم |
| Lütfen kendi hayatın hakkında konuşma. | Open Subtitles | رجاءاً لا تتحدثي عن حياتك تجعلني احزن |
| Bak, geçmişin hakkında konuşmak istemiyorsun ben de seni zorlamamayı seçiyorum ama şimdi zorluyorum. | Open Subtitles | انظري، لقد أخبرتني أنكِ لن تتحدثي عن ماضيكِ وقررتُ أن ألا أضغط عليكِ لكنني سأفعل ذلك الآن |
| Benimle hayatın hakkında konuşmak isteğini söylemiştin.. | Open Subtitles | أردتي أن تتحدثي عن أمر يتعلق بحياتك.. |
| - İçinize girmişse, evet. Bunun hakkında konuşmak oldukça açık ve biraz da lüzumsuz olmaz mı? | Open Subtitles | أليس الأمر سيئاً أن تتحدثي عن الأمر؟ |
| Silahım var ve... sen Kış Festivali'nden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | انا احمل مسدسا.. و انتي تتحدثي عن مهرجان الشتاء؟ |
| Sen politikadan bahsediyorsun. Bense Alec'in hayatından. | Open Subtitles | أنت تتحدثي عن السياسة أنا اتحدث عن حياة أليك |
| Sakın Edward Sexby'den bahsetme, Rica ediyorum. Kendisi gitti ve bu son karardır. | Open Subtitles | لا تتحدثي عن (إدوارد سكسبي) أترجاكِ لقد ذهب وإنتهى الأمر |
| Şu kavga hakkında konuşmaya ihtiyacın var bence. | Open Subtitles | ربما عليكِ أن تتحدثي عن الشجار |
| Normalde, insanlara sana sorunların hakkında konuşmanı söyler. | Open Subtitles | عادةً، الناس يخبرونك أن تتحدثي عن مشاكلك |
| Sağlık Kurumlarındaki sorunlar hakkında konuşmalıydın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تتحدثي عن (مشكلة الرعاية الصحية في (أمريكا |
| Neden bu konu hakkında konuşmaktan nefret ediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تكرهين أن تتحدثي عن هذا الموضوع كثيراً؟ |