| Şu bahsettiğin şey de değil. Hayır. | Open Subtitles | و ليس آي من الأشياء النبيلة التي كنت تتحدث عنها ، كلا |
| Bu bahsettiğin işler büyük meydan okumalardı,... | Open Subtitles | هذه المهمات التي تتحدث عنها كانت تحديا عظيما |
| Spoon, şimdi o tünelden geliyorum, hangi robotlardan bahsediyorsun? | Open Subtitles | لقد أتيت من هناك للتو أية روبوتات تتحدث عنها ؟ |
| Bu sizin bahsettiğiniz Nano Ülkesi mi? | Open Subtitles | هل هذه بلاد النانو التي كنت تتحدث عنها ؟ هل هذه بلاد النانو التي كنت تتحدث عنها ؟ |
| İyi bir kızdan bahsediyoruz burda. | Open Subtitles | هذه فتاه محترمه التي تتحدث عنها |
| İnsanların sözünü ettiği büyük bir fırsat hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أحدثك عن فرصة مثيرة كل الناس تتحدث عنها |
| bahsettiğin grupların çoğu aşırı asyalılar. | Open Subtitles | معظم هذه الجماعات التي تتحدث عنها صينية متطرفة |
| bahsettiğin ızgara, gizli mi? Gardiyanlar göremiyorlar mı? | Open Subtitles | البالوعة التي تتحدث عنها إنها مختفية، صحيح؟ |
| bahsettiğin kişi benim baldızım. Ona zarar verirsen, ben de sana zarar vermek zorunda kalırım. | Open Subtitles | هذة شقيقة زوجتى التى تتحدث عنها اذا أذيتها فسيجب ان أؤذيك |
| Bir psikoloğa danışmalısın çünkü senin bahsettiğin bu sorun, senin bir hastalığın olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | يجب أن تذهب إلى طبيب نفسى لأن المشكلة التى تتحدث عنها توضح انك تعانى من مرض |
| bahsettiğin amaç sadece... Yolsuzluk. | Open Subtitles | الغاية والمغزى التي تتحدث عنها في نهاية المطاف ليست سوى فساد |
| Ofisimde bahsettiğin deri rahatsızlığın falan? | Open Subtitles | ليست تلك المشكلة الجلدية التي كنت تتحدث عنها مبكراً في مكتبي ؟ |
| Heyneyse. Sürekli ondan bahsediyorsun. | Open Subtitles | على أية حال، لقد كنت تتحدث عنها طيلة الوقت |
| Peki madem hep bundan bahsediyorsun, neden bir nüdist değilsin? | Open Subtitles | إذاً لماذا لست ممن ينادي بمذهب التعرية ؟ تتحدث عنها طوال الوقت |
| Hocam, bahsettiğiniz bu topraklar neden mitolojide şöyle bilinir? | Open Subtitles | ،لِم أيها المعلم، في الأساطير هذه البلاد التي تتحدث عنها معروفة؟ |
| Kaç taneden bahsediyoruz? | Open Subtitles | ما هي الكمية التي تتحدث عنها |
| sözünü ettiğin gibi bir Roma yok, yalnızca düşlerinde yaşıyor. | Open Subtitles | روما التى تتحدث عنها ليست لها وجود إلا فى أحلامك |
| Hayır, ben senin bundan bahsettiğini hiç duymadım, hepsi bu. | Open Subtitles | لا، لم أسمعك فقط تتحدث عنها هذا ما في الأمر |
| Bak, bir parça döşeme taşından bahsediyorsunuz. Benim bahçemde de bulunmadı. | Open Subtitles | انظر، هذه القطعة من البلاط الذي تتحدث عنها لم يُعثر عليها في ساحتي |
| Onun hakkında konuşma dedim. | Open Subtitles | أخبرتكَ بألاّ تتحدث عنها |
| Sally, Pam'in bahsettiği tüm o şeylere inandın mı? Satürn, ters yörünge, diğer şeyler? | Open Subtitles | سالى أتصدقين كل تلك المادة التى كانت تتحدث عنها بام؟ |
| Hakkında konuştuğun kişi benim karım. | Open Subtitles | أنت,مهلك,مهلك,تلك زوجتي التي تتحدث عنها |
| Adam gibi borcumu ödemeye geldim. Ondan bahsetme bile. | Open Subtitles | أوفي لك ديني, لا تتحدث عنها |
| Nasıl sürekli ondan bahsettin ve bunu bana hiç söylemedin? | Open Subtitles | كيف تتحدث عنها دائما وأبدا لا تخبرني هذا؟ |
| Spastik anandır. Senin spastik dediğin sınıf senin sınıfına bin basar. | Open Subtitles | شـعبة الحمقى التي تتحدث عنها تحصل على افضل العلامات |
| sey baslangiçta gerçek seyleri kaybetmekten bahsediyor. | Open Subtitles | و البداية التي تتحدث عنها هي خسارة أشياء حقيقية |
| Hakkında konuştuğunuz benim en iyi arkadaşım olur. | Open Subtitles | تلك صديقتي المفضلة التي تتحدث عنها |