| - Sus ve bu meseleye karışma kovboy. - Karşında bir hanım var! | Open Subtitles | اصمت و لا تتدخل فى الامر يا راعى البقر أنك تتحدث إلى سيدة |
| - Senin sözün onunkinden yeğdir. - karışma sen bu işe. | Open Subtitles | ـ كلامك أفضل من كلامه ـ لا تتدخل فى الموضوع |
| Benim hobime karışma hakkını sana kim veriyor? | Open Subtitles | ما الحقوق التى تمتلكها حتى تتدخل فى هوايات وإهتمامات أمك ؟ |
| Belki, buraya gelip, hayatıma burnunu sokmak istemedin. | Open Subtitles | اٍننى لم أسألك أن تدخل هنا لكى تتدخل فى شئون حياتى |
| Belki de insanlara sormadan, onların hislerine burnunu sokmamalısın. | Open Subtitles | لا يجب أن تتدخل فى مشاعر الآخرين بدون أن تستأذنهم |
| Bununla ilgili planlarına müdahale etmenize izin verecekler mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ...هل تعتقد إنهم سيدعونك تتدخل فى مخططاتهم مع هذا الشئ؟ |
| Çünkü bir polis incelemesine müdahale ediyorsun sayamadığım kadar çok yasayı çiğnedin ve sana sinir oluyorum. | Open Subtitles | لإنك تتدخل فى تحقيق خاص بالشرطة وقد قُمت بالتعدى على الكثير من القوانين والتى لا أستطيع عدها وقُمت بإغضابى |
| Ben senin işine karışmıyorum. Sen de benimkine karışma. | Open Subtitles | انا لا أتدخل فى أمورك فلا تتدخل فى أموري. |
| Sen karışma Ringo. | Open Subtitles | لا تتدخل فى الامر يا رينجو |
| Sakın kavgalara falan karışma. | Open Subtitles | لا تتدخل فى مشاجرات أو أى شىء |
| Sen karışma. | Open Subtitles | لا تتدخل فى ذلك |
| - Buna karışma. | Open Subtitles | - لا تتدخل فى الأمر |
| Bak, sakın işime karışma Mustafa. | Open Subtitles | لا تتدخل فى شأنى يا (مصطفى) |
| Bak, sakın işime karışma Mustafa. | Open Subtitles | لا تتدخل فى شأنى يا (مصطفى) |
| Bir daha işlerime burnunu sokacak olursan, söz veriyorum, karşılaştığımız gün yarım bıraktığım işi tamamlarım. | Open Subtitles | إذا جرؤت على أن تتدخل فى مسائلىالشخصيهمرةأخرى, أعدُك بأن أنهى العمل الذى بدأته يوم لِقائنا |
| Eğer bir daha işlerime burnunu sokma cüretini gösterirsen, Eğer bir daha işlerime burnunu sokma cüretini gösterirsen, söz veriyorum, işi başladığımız güne döndürürüm. | Open Subtitles | إذا جرؤت على أن تتدخل فى مسائلىالشخصيهمرةأخرى, أعدُك بأن أنهى العمل الذى بدأته يوم لِقائنا |
| Her şeye burnunu sokan kayınvalidelerden birine düşmediği için Jen'in şanslı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا اعتقد انها محظوظة لأنها لن تحصل على احدى الحموات التى تتدخل فى الاشياء |
| - Yerlilerin işlerine müdahale edemezsin. - Neden olmasın? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتدخل فى شئون السكان الأصليين - لماذا؟ |
| Senaryoya müdahale etmeyi bırak. | Open Subtitles | لا تتدخل فى النص |