| Tahminimce siz, seçkin ziyaretçilerinizle kavga etmezsiniz. | Open Subtitles | تخميني، لا ينبغي عليك أن تتعارك مع زوّارك البارزين |
| Altı yaşından bu yana diğer çocuklarla kavga ediyorsun. | Open Subtitles | حتـّى حينما كنت في السادسة من العمر كـُنت تتعارك مع الفتيان الآخرون |
| Bir adamla atıştı ve beni onunla kavga etmeye ittiğine yemin edebilirim. | Open Subtitles | لقد كادت ان تتعارك مع رجل ما و أقسم انها كانت تدفعني لقتاله |
| Yumruk yumruğa bir kavga için meydan okurdum ama duyduğuma göre yalnızca çalışan kadınlarla cebelleşmekten hoşlanıyormuşsun. | Open Subtitles | حسناً، كنتُ لأطلب منكَ عراك بالأيدي، ولكن مما سمعته، تحب أن تتعارك مع النساء العاملات فحسب. |
| Kimseyle kavga etmezsin sen zaten çoban. | Open Subtitles | انت لن تتعارك مع احد ايها الراعي |
| Bütün hayatını adamla kavga ederek geçirdin. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتك كلها تتعارك مع الرجل |
| bu yüzden yine Valinin huzurunda kavga mı etmek istiyorsunuz? | Open Subtitles | اتريد أن تتعارك مع الحاكم؟ الان؟ |
| Bir şey daha--adamlarımdan biriyle kavga edeceksin. | Open Subtitles | -شىء واحد سوف تتعارك مع أحد أولادى |
| Hâlâ büyükannesiyle kavga mı ediyor? | Open Subtitles | مازالت تتعارك مع جدتي؟ |
| Ve lütfen kimseyle kavga etme. | Open Subtitles | لا تتعارك مع أحد. |
| Yanda, babamla kavga ediyor. | Open Subtitles | بالقرب, تتعارك مع أبي |
| Yani, etrafta öylece dolaşıp öylesine kavga çıkarıp her şeyi alt üst edemezsin. | Open Subtitles | أعني لا يمكنك أن تتعارك مع كل من هب ودب بكل بطريقة ممكنة... وتشعل الأمور بهذه الطريقة... . |
| Ailenizle kavga etmeyin. | Open Subtitles | لا تتعارك مع العائله |