| Daha ileri gitmemelisiniz. Dava kapanmalı. | Open Subtitles | يجب الا تتمادى اكثر من هذا لابد من غلق هذا الموضوع |
| Ama daha ileri gitmeden önce sonuçlarını düşün. | Open Subtitles | ، وقبل أن تتمادى أكثر يا صديقي فكر في العواقب |
| İşte, işi çok ileri götürdüm. | Open Subtitles | لأنى يا تشاز، تركت الأمور تتمادى بعيدا جدا0 |
| Elimde kılıç var. Fazla zorlama. | Open Subtitles | سيدة تحمل سيفا لا تتمادى كثيرا |
| Ta ki biraz ileriye gidene kadar. Ne diyebilirim? | Open Subtitles | يجب أن تتمادى قليلا ماذا يمكننى أن أقول؟ |
| Bazen, biraz da olsa ileri gittiği oldu. | Open Subtitles | إسمع ، ربّما أحياناً تتمادى إلى حدٍّ أبعد بقليل |
| Bunu biliyordum ama nasıl bu kadar ileri gidebildi? | Open Subtitles | وأنا أعلم ذلك, لكن كيف لها أن تتمادى بهذه الطريقة؟ |
| Ne zaman bir şeyi tamir etmeye çalışsan çok ileri gidiyorsun. | Open Subtitles | كل مره تريد أن تصلح شيئاً ما تتمادى كثيراً |
| Eğer öğrendiğimiz bir şey varsa o da bir annenin çocuğunu korumak için ne kadar ileri gidebileceğidir. | Open Subtitles | لو ثمة درس تعلّمناه، فهو إلى أي حد قد تتمادى الأم لحماية ابنها. |
| Çok ileri gitmemen için seni uyardım. | Open Subtitles | حذرتك بأن لا تتمادى كثيرا بتمثيل ذلك الدور |
| Yeterince gitmemektense fazla ileri gitmek daha iyidir. | Open Subtitles | حسنا، انه من الافضل ان تتمادى على ان لا تقول مايكفي |
| Çok ileri gitmek yeterince gitmemekten iyidir. | Open Subtitles | حسنا، انه من الافضل ان تتمادى على ان لا تقول مايكفي |
| Daha ileri gitmeye kalkma. | Open Subtitles | أياك أن تتمادى الى ما بعد ذلك. |
| Onun daha da ileri gitmesine izin vermek çok tehlikeli olur. | Open Subtitles | من الخطير أن نجعلها تتمادى |
| Biraz ileri gittiğini düşünmüyor musun! | Open Subtitles | ألا تعتقد أنك تتمادى قليلاً؟ |
| - Susadım. - Şansını zorlama. | Open Subtitles | أنا عطشان - لا تتمادى - |
| - zorlama, baba. | Open Subtitles | -لا تتمادى فى ذلك يا أبى. |
| Ama benimle şansını zorlama. | Open Subtitles | لا تتمادى معى |
| - O kadar ileriye gitmek isteyeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعلم أنك تود أن تتمادى بهذا الشكل |
| Regina bazı zamanlar ciddi anlamda korkutucu olabilir ama birine suç atabilecek kadar ileriye gideceğini sanmam. | Open Subtitles | قد تكون (ريجينا) مخيفةً قليلاً، لكن لا أظنّها تتمادى لحدّ تلفيق تهمة. |
| Bu işi biraz abartmadın mı George? | Open Subtitles | ألست تتمادى بهذا الامر قليلا يا (جورج)؛ |