| İçgüdülerim bana senin kendine ait bir işin olmalı diyor. | Open Subtitles | أتعلم. غريزتي هي أنه يجب عليك إدارة تجارتك الخاصة |
| Kabul etmelisin ki, yaptığın işin ismi çok garip. | Open Subtitles | يجب عليك الاعتراف انه غريب بعض الشي اسم تجارتك |
| Sana işin hakkında öğüt vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | احاول ان اعطيك بعض النصائح عن تجارتك |
| Nereye? Lokalde iş konuşulmaz, Freddie. | Open Subtitles | يجب الا تتحدث عن تجارتك, يا فريدى ،ليس فى الاستراحة |
| Yani iş bağlantını korumak bize yardım etmenden daha mı önemli? | Open Subtitles | إذاً، حماية تجارتك مع المالك أكثر أهميّة من مساعدتنا؟ |
| Eğer imal ettiğinizi bilseydik, hayatta sizi bu işin içine sokmazdık. | Open Subtitles | ما كنا لنقحمك في هذا لو نعلم عن تجارتك |
| Ve senin işin ilgi alanımın %100'ünü oluşturacaktır. | Open Subtitles | وأن تجارتك ستكون تحت عنايتي الكامله |
| Çin'de hurda metal işin nasıl gidiyor? | Open Subtitles | "كيف هى تجارتك فى "الخُرده فى الصين ؟ |
| Bir çeşnici olarak bu işin usulünü biliyor olmalısın. | Open Subtitles | كذواق, عليك معرفة تجارتك |
| Milyon dolarlık işin nerede? | Open Subtitles | أين ملايينك من ادارة تجارتك ؟ |
| Para senin paran değil, iş senin işin değil. | Open Subtitles | هذه ليست نقودك وليست تجارتك |
| İşin senin için önce geliyor. | Open Subtitles | -يجب أن تولي الأولوية إلى تجارتك |
| Tom, senin iş olmayacak biliyorum ama bu iş yapmaya değmez. | Open Subtitles | توم أنا أعلم بأن تجارتك بدأت تنهار ولكن هذا الأمر لا يستحق العناء |
| Korra gitti, Mako hapse girdi, sen ise iş kadını meseleleriyle uğraşıyorsun. | Open Subtitles | كورا رحلت وماكو بالسجن وانتي تعملين في تجارتك |
| İşletmenizin, iş saatleri dışında yasa dışı dövüşler için kullanıldığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن لدينا سبب يجعلنا نعتقد أن تجارتك يتدم استخدامها بعد ساعات العمل من أجل شجارات غير شرعيه |
| Görüyorum ki küçük bir iş kurmuşsunuz. | Open Subtitles | أرى أنك بدأت تجارتك الخاصة, هذا جيد |
| Yeni bir iş ortağınız olarak, Mr.Kurt, size elinizdeki tek sermayenin rehineler olduğunu anımsatmak isterim. | Open Subtitles | فكشريك تجارتك الجديد، سيّد (ذئب) فمن العدل فقط أن أخبرك بأنّ الرهائن هم بضاعتك الوحيدة |
| Seninle iş yapmak bir zevkti. | Open Subtitles | أشكركَ على تجارتك |