| Bana öfkeli olabilirsin, Fanny, ama bana acımaya cüret etme. | Open Subtitles | إغضبي مني , فاني لكن لا تجرؤي على الإشفاق علي |
| Tanrı'nın ismini kibirle ağzına almaya cüret etme. | Open Subtitles | لا تجرؤي على التلفظ بإسم الرب هكذا هباءاً |
| Bana bakıp da emirlere uyduğunu söylemeye cüret etme. | Open Subtitles | لا تجرؤي على النظر لي وتقولين أنك تطيعين الأوامر |
| -Sakın kapatayım deme. Ve öyle "Charlotte" demeyi de bırak. | Open Subtitles | لا تجرؤي و كفي عن قول اسمي هكذا |
| İspiyonlayayım da deme. | Open Subtitles | و لا تجرؤي على إخباره، لقد حذرتكِ |
| Evet, fotoğrafları ben yolladım ama sakın kendi yaptıklarını benim üzerime atmaya kalkma! | Open Subtitles | لقد أرسلت الصور, أجل, لكن .. لكن لا تجرؤي وتحاولي |
| Soyundan bir prensese el kaldırmaya cesaret edemezsin. | Open Subtitles | لن تجرؤي على رفع يدك على أميرة من الدم الملكي |
| Bu konuyu açmaya cüret etme. | Open Subtitles | لا تجرؤي على إدخال قضية ابني في هذه المعمعة |
| - Kaybol gözümün önünden! - Bu ne cüret, Joon! | Open Subtitles | - أغربي عن وجهي لن تجرؤي يا " جوون " |
| Sakın buna cüret etme. | Open Subtitles | لا تضريه لا تجرؤي على إلحاق الضرر به |
| Sakın "cunt" ve "oxfam" 'ı aynı cümle i cinde kullanmaya cüret bile etme! | Open Subtitles | لا تجرؤي على نطق "أوكسفام" و"اللعين" في جملة واحدة! |
| Bana meydan okumaya cüret etme. | Open Subtitles | لا تجرؤي علي الابتعاد و انا احدثك |
| Sen buna nasıI cüret edersin,boyuna bak sen bana nasıI teklif edersin. | Open Subtitles | كيف تجرؤي! انظري الى حجمكِ، كيف تجرؤي أن تقترحي نفسك علي. |
| Benimle böyle konuşmaya cüret edemezsin. | Open Subtitles | لا تجرؤي على التحدّث إلي بهذه اللهجة. |
| Sakın bir daha böyle deme, tamam mı? | Open Subtitles | لا تقولي هذا , أنت لا تجرؤي لقول هذا؟ |
| Sakın ha, başka yere çevireyim deme! | Open Subtitles | أياكِ أن تجرؤي على خفض هذا المسدس عليّ. |
| Sakın o adam hakkında kötü söz edeyim deme. | Open Subtitles | لا تجرؤي على شتم ذلك الرجل. |
| Bir kadınla evlenmek ya da evlilik dışı çocuk doğurmayı benim için yaptığını ima etmeye bile kalkma. | Open Subtitles | شيء أي هناك بأن التضمين على تجرؤي لا أو بإمرأة الزواج بشأن ... أجلي من كان , زواج دون طفل إنجاب |
| Sakın söyleme. Sakın söylemeye kalkma. | Open Subtitles | لا تقولي ذلك, لا تجرؤي بقول ذلك |
| O yüzden bu yaşananları kendi hayatınla kıyaslamaya kalkma sakın. | Open Subtitles | لا تجرؤي بالتفكير أن هذا له علاقة بك |
| Tanrı'nın yarattığı bu varlığa zarar vermeye cesaret edemezsin. | Open Subtitles | لا يجوز لك أن تجرؤي على إيذاء مخلوق الرب هذا. |
| Buna cesaret edemezsin, çünkü o zamanlar çocuk olduğumuzdan hiçbir şey ifade etmiyordu. | Open Subtitles | لا تجرؤي على التفكير لأننا كنا مجرد أطفال بأن الأمر لم يكن يعني أي شيء |
| Şu durumda ne ölmeye ne de yaşamaya cesaret edemiyorsun. | Open Subtitles | لم تجرؤي على اختيار الموت أو الحياة.. |