Olmadığımız anlamına gelmiyor. Sadece içimizin aslında olandan daha bütünleşik olduğunu hissettiren bir hile. | TED | هذا لا يعني أننا غير موجودين، ولكن الخدعة تجعلنا نشعر أنه يوجد بداخلنا شيء موحد أكثر من حقيقته. |
Size mutsuz, sağlıksız hissettiren, ilham vermeyen yerleri düşünün. | TED | هناك بعض الأماكن تجعلنا نشعر بعدم السعادة، عدم الصحة أو عدم الإلهام. |
Hala çaresizce, bizi güvende hissettiren kesinliğe, inanmaya bağlı kalmak istiyoruz. | Open Subtitles | لازلنا نريد التمسك للاعتقاد بالحقيقة، التي تجعلنا نشعر بالأمان. |
Bizi iyi hissettiren eylemleri yaptığımızda bu eylemleri tekrarlamak isteriz. | Open Subtitles | ...عندما نفعل أشياء تجعلنا نشعر أننا بخير نريد فعلها مجدداً... |
Fikirleri, bize hayatta olduğumuzu hissettiren şeyleri havayı, baleyi, inanılmaz saç kesimlerini, garip ülkeleri acı biberi, dağları, kıtaları, Dünya'yı, yaşamı paylaşmak için. | Open Subtitles | ليخلقوا أفكاراً وأشياء تجعلنا نشعر اننا أحياء كالهواء , الباليه, قصات الشعر الرائعه , البلدان الغريبه الفلفل الحار , الجبال القارات , الارض , الحياه |
Kendimizi güvende hissettiren anncak güvenliğimizi sağlamayan şeyler için gerçek bir kelimemiz yok. Belki de CIA'in yapması gereken şey budur. | TED | لا توجد كلمة حقيقية للأشياء التي تجعلنا آمنين، لكنها لا تجعلنا نشعر بالأمان. ربما هو ما يتوجب على "السي أي أيه" عمله لنا. |