| Ve hepimiz onun etrafında toplandık yatağının yanında bi mum vardı. | Open Subtitles | وكنا قد تجمعنا جميعا حوله وكانت هناك تلك الشمعة بجانب سريره |
| 5 ay önce buraya ulusal zaferimizi kutlamak için toplandık | Open Subtitles | قبل خمسة شهور، تجمعنا هنا من أجل الأحتفال بالنصر الوطني. |
| Bugün burada neden yoluna devam etmediğini sormak için toplandık. | Open Subtitles | نحنا تجمعنا هنا اليوم حتى نسألك لماذا لم ترحلي ؟ |
| Bizi bir araya topladığında, ailenin en güzel anları yaşanır. | Open Subtitles | وحين تجمعنا جميعاً معاً، فتلك هي العائلة في أبهى صورها |
| Yani,mahalleli bir kız ve çiftçiler,biz onu Birlikte yaparız. ve bunun neyle ilgili olduğunu bütünüyle anlarız. | TED | لذا نحن بنات البلد وسكان الجبال تجمعنا ونفهم تماما أن هذا هو كل ما في الأمر. |
| Biz çocuklar bir arkadaşımızın evinde toplanmıştık. | TED | تجمعنا نحن الأطفال في منزل أحد الأصدقاء. |
| Bugün burada toplanmamızın nedeni arkadaşımız Sten'e olan son görevimizdir. | Open Subtitles | تجمعنا هنا اليوم لنقل كلماتنا الأخيرة لستان |
| Bugün burada bu kadın ve adamı evlendirmek üzere toplandık. | Open Subtitles | نحن تجمعنا هنا لنوحد هذا الرجل وهذه المرأة |
| Sevgili misafirler, bugün burada Tanrı'nın ve misafirlerin huzurunda bu erkeğin ve kadının kutsal birliği için toplandık. | Open Subtitles | أحبائي لقد تجمعنا هنا في رؤية الله وفي حضور هؤلاء الشهود لنربط هذا الرجل وهذه المرأة برباط الزواج المقدس |
| Sevgi Tanrısı'nın huzurunda... ve Ulu Mimar'ın gözlerinin önünde bu davayı görüşmek için toplandık. | Open Subtitles | لقد تجمعنا هنا برعايةإلهالحب, تحت أنظار مهندس الكون الأعظم لنحكم في هذه القضية |
| Sevgi Tanrısı'nın huzurunda... ve Ulu Mimar'ın gözlerinin önünde bu davayı görüşmek için toplandık. | Open Subtitles | لقد تجمعنا هنا برعايةإلهالحب, تحت أنظار مهندس الكون الأعظم لنحكم في هذه القضية |
| Sevgili misafirler, bugün burada Reed Richards ve Sue Storm'u kutsal evlilik bağıyla birleştirmek için toplandık. | Open Subtitles | أحبائي الأعزاء , لقد تجمعنا اليوم لنوحد بين ريد ريتشارد و سو ستورم معاً بالزواج المقدس |
| Bugün burada bu adam ve kadını kutsal evlilik bağı ile bağlamak için toplandık. | Open Subtitles | لقد تجمعنا هنا لنجمع بين هذا الرجل وهذه المرأة برباط الزواج المقدس |
| Burada çok riskli bir konuyu tartışmak için toplandık. | Open Subtitles | لقد تجمعنا هنا اليوم لمناقشة وضعنا الحرج |
| Bugün burada onu hep kollayacağımıza seveceğimize, mutlu edeceğimize ve koruyacağımıza söz vermek için ve bu dünyada asla yalnız kalmayacağını bilmesi için toplandık. | Open Subtitles | اذا نحن تجمعنا هنا لكي نقطع عهدا اننا سوف نرعاها دائما ونحرص على انها محبوبة دوما |
| Bugün, burada, bu adam ve bu kadının evliliğine ...şahit olmak için toplandık. | Open Subtitles | لقد تجمعنا هنا اليوم للإنضمام مع هذا الرجل وهذه المرأة للزواج المقدس |
| - Bu da Bizi bir araya getirme çabalarından biri mi? | Open Subtitles | هل تحاول انها تحاول أن تجمعنا سوياً مرة اخرى؟ من الواضح |
| Sosyal medyanın Bizi hiç tahmin edemeyeceğimiz şekillerde bir araya getirmesi gerekiyordu. | TED | وسائل التواصل الاجتماعي كان من المفترض أن تجمعنا سويةً بطريقةٍ لم نكن نتخيلها. |
| Çayırda son kez Birlikte vakit geçirdik. | Open Subtitles | كانت تلك هي آخر الأوقات التي تجمعنا معا في هذه المراعي الشاسعة |
| Üç yıl oldu, belki şu an başkasıyla çıkıyorsundur ama eski günlerin hatırına Birlikte son bir gece geçirsek... | Open Subtitles | لقد مضى على علاقتنا ثلاث سنوات و انت أكيد تواعد شخص ما الآن لكن إذا كان لديك وقت ما لليلة واحدة تجمعنا مع بعض ثانية |
| çok özel bir spor olayı için Las Vegas'ta toplanmıştık. | Open Subtitles | لقد تجمعنا في لاس فيغاس من أجل هذه اللحظة المميزة في الرياضة |
| Çok ihtiyaç duyduğunuz bu izin gününde toplanmamızın nedeni Polonyalı bir rehinemizin olmasıdır. | Open Subtitles | سبب تجمعنا الأن فى يوم الأجازة الذي نحتاجة جداً أن لدينا محتجز من النوع المهذب |