ويكيبيديا

    "تحافظ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • devam
        
    • korumak
        
    • tutmak
        
    • tutuyor
        
    • korumaya
        
    • tutar
        
    • tutan
        
    • kalmak
        
    • koruman
        
    • kalması
        
    • tutacak
        
    • tutmayı
        
    • sağlıyor
        
    • koruması
        
    • tutuyorsun
        
    Sen beni izlersen, gittiğim yerlere gidersen... evliliğini devam ettirmeyi nasıl düşünürsün? Open Subtitles لو أنك الآن ورائي وتلاحقني كظلي كيف يمكنك أن تحافظ على زواجك؟
    - İşini korumak için kirli çamaşırlarımı bulmaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles هل تبحث عن شيء تمسكه ضدي لكي تحافظ على وظيفتك؟
    Ama eğer kimsenin bakmadığından eminsen mendilini temiz tutmak için parmaklarını kullanabilirsin. Open Subtitles لكن اذا لم يكن أحد ينظر، استعمل اصبعك حتى تحافظ على منديلك.
    Bunun üzerine ABD, 1975'ten beri gerçekleşen her bir ölümcül kazayla ilgili bir veri grubu kaydı tutuyor. TED لذلك تحافظ الولايات المتحدة على مجموعة البيانات كل حادث مميت حدث منذ عام 1975
    Müvekkilimin güvenine ve onun sırlarını korumaya saygı göstereceğim. Open Subtitles أنا سوف تحافظ على الثقة والحفاظ على حرمتها أسرار موكلي
    - Vücutlarımız birbirimizi sıcak tutar. Open Subtitles ماذا ؟ أجسامنا متلاصقة سوف تحافظ على دفئنا
    Ama sosis ekmeğimizi Taze ve saf tutan da bu Open Subtitles لكن هذه هي الطريقة التي تحافظ على كعكنا طازجًا ونقيًا
    Bunları paramparça ederek tırnaklarını mükemmel hâle getiriyor. Çünkü ataları da hayatta kalmak için aynısını yaptı. TED هي تقطع تلك الأشياء من أجل أن تحافظ على مخالبها حادة، لأن هذا بالضبط مافعله أسلافها من أجل استمرار النسل.
    Bence o dönene kadar, onun eşyalarını senin koruman doğru. Open Subtitles أظن أنه من الصواب أن تحافظ على أشيائها. حتى تعود.
    ve umarım değişim bu sorunların devam etmesinin sorumlusu enstitülerden gelir ve bunu durdurmaları için onlara yalvarıyorum, rica ediyorum TED و أتمنى أن يحدث التغيير من المؤسسات في القمة التي تحافظ على هذه المشكلات ، و أنا اسأل و التمس منهم ان يتوقفوا.
    Böyle ciddi araştırmalara dalmadan, yüzyıl boyunca yaptığımız gibi kutlamaya devam edemez miyiz? TED لما لا تحافظ على هذا الاحتفال كما اعتدنا لقرن من الزمن من دون الخوض في كل هذا البحث الجاد؟
    Onlar saatte 7km.yüzebilirler, ve bunu devam ettirebilirler. TED يعني أنها يمكن أن تقطع 7 كيلومترات في الساعة و أن تحافظ عليها
    Sağlığımızı korumak için yaptığımız iyileştirme şovunu görmen lâzım. Open Subtitles في مثل هذا العرض الذي نقدمه يجب ان تحافظ على صحتك دائما
    Buraya girdiğinde sahip olduğun 83 kiloyu korumak için yaklaşık olarak 2500 kalori alman gerekiyor, tamam mı? Open Subtitles كي تحافظ على وزنك 185 باوند لأن هذا هو وزنك عندما أتيت أول مرة وكانت السعرات الحرارية في اليوم حوالي 2500 سعر
    Bayan Darbus gösteriyi koruduğunu sanıyor... ama Ryan ve Sharpay'in tek derdi kendilerini korumak. Open Subtitles الآنسة داربوس تعتقد بذلك أنها تحافظ على العرض ولكن ريان وشاربي يهتمون فقط بأنفسهم
    Tüm hayatını; stokları tutmak, telefonları açmak almak ve satmak için harcamak. Open Subtitles أن تكرس حياتك بكاملها كي تحافظ على السندات المالية أو أن تقوم بالمكالمات التليفونية و البيع و الشراء
    Görevinin, onları öldüreceğine iyi durumda tutmak olduğunu, bilmiyor musun? Open Subtitles هل تفهم أن خدمتك هي أن تحافظ عليهم أحياء بصحة جيدة
    Çünkü ödediğin vergiler burada hükümeti yönetimde tutuyor. Open Subtitles لأن دولارات ضريبتك هى التى تحافظ على قوة الحكومة هنا
    Kendi cebine para koymadan; sadece mevkiini korumaya çalışıyorsun. Open Subtitles لا تضع مالا في جيبك تحاول فقط ان تحافظ علي مرتبتك
    Ve anahtarı da alayım, Kev şu kasada tutar. Open Subtitles والمفتاح، و والتي تحافظ على كيلوفولط في تسجيل حق هناك.
    O kıpkırmızı elbiseyi uzun yıllar kıpkırmızı tutan bu ağır kimyasallar. TED إن تلك المواد القاسية هي ما تحافظ على لون الفستان الأحمر زاهياً لعدة سنوات.
    Dağ polisi olarak kalmak istiyorsan, yapman gereken merkezi hoşnut tutmaktır. Open Subtitles ان اردت ان تبقى كونستابلا , فكل ماعليك فعله هو ان تحافظ على رضا مركز القياده
    koruman gereken bir imajın var. Open Subtitles أنت تاجر مخدرات متحجر القلب ولديك سمعة يجب أن تحافظ عليها
    Eh, bu durumda... Sende kalması daha iyi olacak. Open Subtitles اوه, حسنا, في هذه الحال عليك ان تحافظ عليه بشكل جيد
    Fakat, ülkenizi bir arada tutacak bir değer olmazsa kocanızın yapmaya çalıştığı her şey bir hiç uğruna olur. Open Subtitles لكن بدون شخصية موحدة تحافظ على بلادك سوية كل ما عمل زوجك من أجله سيضيع
    Ama tanrı aşkına, tempo tutmayı öğren. Open Subtitles ولكن اكراما لله , تعلم ان تحافظ على وقتك
    Yapışkan maddeyle dolu o kaplar düzgün gitmesini sağlıyor olmalı. Salyangoz sümüğü gibi, anladın mı? Open Subtitles قنّينات الزيت تلكَ تحافظ على سيرها بليونة ، مثل وحلّ الحلزون، أتعي ذك؟
    Şimdi de formunu koruması gereken prens sensin, kardo. Open Subtitles والآن بما أنك الأمير, عليك أن تحافظ على جِسمك
    Ne yaptığını tahmin edeyim. Burayı şehir gürültüsünden uzak tutuyorsun. Open Subtitles ،أعتقد أن ما تفعله أنك تحافظ هنا على غَمْغمة المدينة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد