| İstersen bakabilirsin ama bundan bir hafta sonra dizlerinin üstünde çökmüş bir halde testislerinin nereye yuvarlandığını bulmaya çalışıyor olabilirsin. | Open Subtitles | بمكنك إلقاء نظرة و لكن بعد أسبوع من الآن سوف تجثو على قدميك تحاول إيجاد أين أنزلقت خصيتيك |
| Cuma gününden beri göl evinde diğer iki anahtar sözcüğü bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لقد قضت إجازة نهاية الأسبوع بمنزل البحيرة تحاول إيجاد المفتاحين الآخرين. |
| Son günlerde seğirmeye başladı. Bence sahibini bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وبدأت مؤخراً بالتحرك، أظنها تحاول إيجاد سيّدها |
| Ve beni bir işe yaramam için bir yol bulmaya çalıştığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف بأنك تحاول إيجاد طريقه لتجعل مني مفيده |
| Topraklarına geri dönmeni sağlayacak bir geçit yapmanın yolunu bulmaya çalıştığını söylüyor. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}يقولون أنّكَ تحاول إيجاد طريقة لبناءبوّابةللعودةإلى ديارك... |
| O kızın DNA'sında bir şey bulmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | إنها تحاول إيجاد شيئاً ما من الحمض النووي للفتاة |
| Vicdanını rahatlatmak için bir bahane bulmaya çalışıyorsun, böylece eve gidip Hannah'yla seks yapabileceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تحاول إيجاد مبرر لتعود للمنزل وتضاجع (هانا) ، أليس كذلك ؟ |
| Dolayısıyla bu joystick ile kontrol ettiği imlecin üzerinden geçmesi gereken hedef görünmeden önce bile Aurora nerede olursa olsun hedefi bulmaya çalışıyor. | TED | لذلك، وقبل أن يظهر لها الهدف الذي ينبغي عليها المرور عبره بالمؤشّر الذي تتحكّم فيه من خلال عصا التحكم، كانت أورورا تحاول إيجاد الهدف مهما يكن مكانه. |
| O sadece kendisini bulmaya çalışıyor Ray. | Open Subtitles | إنها تحاول إيجاد نفسها فقط يا راي |
| Dawn, Danzalthar Mührü hakkında bir şeyler bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | داون) , تحاول إيجاد أيَّ) (شيء عن ختم (دانسالزار |
| "Kimi oynayacağını bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | "تحاول إيجاد أيّ دور تريد لعبه" |
| Bir şey bulmaya çalışıyor musun? | Open Subtitles | هل تحاول إيجاد أي شيء؟ |
| Charlie, Ajan Maxwell sana bunu yapanları bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (تشارلي)، العميلة (ماكسويل) تحاول إيجاد من فعلوا بك هذا |
| - Müritleri bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تحاول إيجاد الأتباع |
| Vincent, seninle ilk konuşmamızda, seni engelleyecek bir şey bulmaya çalıştığını söylemiştin. | Open Subtitles | (فينسنت) لأول مرة تحدثنا قلت بأنك تحاول إيجاد شيئا ليبعدك عن... |
| - Sadece kendini bulmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | . كانت تحاول إيجاد نفسها فحسب |
| Hala yerini mi bulmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أما زلت تحاول إيجاد مكانك؟ |