| Şimdi, domuz senin olunca onu kendine saklıyorsun | Open Subtitles | والأن,عندما أصبح في حوزتك, تحتفظ به لنفسك. |
| Eğer öyle hissediyorsan, neden saklıyorsun ki? | Open Subtitles | فإذا كان هذا ما تظنّه فلماذا تحتفظ به إذن؟ |
| O halde neden cebinde saklıyorsun? | Open Subtitles | إذا لماذا تحتفظ به في جيبك؟ |
| Beş yıldan beri cüzdanında sakladığın kondoma ihtiyacım var. | Open Subtitles | الواقي الذكري الذي تحتفظ به في محفظتك لمدة خمس سنين، أريده |
| Ama kutusunu ve resimi indiremedin ve CD sonsuza kadar sende kalsın. | Open Subtitles | ولكنك لم تحمّل العلبة ولا الغلاف ولا القرص الذي يمكنك أن تحتفظ به للأبد وتحمله بيديك |
| Lanetli Cadı kafeste ne saklıyor olabilir ki? Maymunları mı? | Open Subtitles | ما الذي كانت تحتفظ به الساحرة الماكرة في القفص، قردة؟ |
| Güvende tuttuğun şeyleri almak için. | Open Subtitles | للحصول على ما تحتفظ به من أجله |
| Öyle mi, o halde bunu senin saklamanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريدك أن تحتفظ به |
| Seninkileri nerede saklıyorsun? | Open Subtitles | ماالذى تحتفظ به هنا؟ |
| Onu Karayip'lerde mi saklıyorsun? | Open Subtitles | تحتفظ به في الكاريبي؟ |
| Petrol mü ki bu saklıyorsun? | Open Subtitles | هل هو بترول الدي تحتفظ به ؟ |
| Meyve suyu şişesinde mi saklıyorsun? | Open Subtitles | اذاً تحتفظ به في قنينة عصير |
| 20. yıl dönümümüz için sakladığın hangisiydi? | Open Subtitles | أيّهم كنت تحتفظ به لمناسبة عيد زواجني العشرين؟ |
| Benim için sakladığın şu küçük şeyi göstersene. | Open Subtitles | لم لا تريني الشيئ الصغير الذي تحتفظ به لأجلي ؟ |
| Eğer yarın öbür gün açılıp da içine birini almazsan içinde sakladığın hazineler asla gün yüzüne çıkamaz. | Open Subtitles | أتعلم، إذا لم تفتح في الغد وتسمح لشخصٍ آخر بالدخول الكنز الذي تحتفظ به بالداخل قد لايظهر للعلن .. |
| sende kalsın. Zaten en başta neden aldım, bilmiyorum. | Open Subtitles | بوسعك أن تحتفظ به لا أدري لم أملكه أصلاً |
| sende kalsın. Hatıra. Ne yapayım telefonu? | Open Subtitles | يمكنك أن تحتفظ به ماذا يمكنني أن أفعل به إذا ذهبت ؟ |
| Şu balmumu gösterisini yapan Bayanda var ve eminim yatağının altındaki kutuda saklıyor ve odasını yangın korkusu yüzünden kilitlemiyor... | Open Subtitles | إذا كانت السيدة التي تمتلك معرض الشمع تملك المال و تحتفظ به كما أعتقد في صندوق , تحت سريرها |
| Serena'nın bir sırrı var. Onu uzun zamandır saklıyor. | Open Subtitles | سيرينا لديها سر كبير وكانت تحتفظ به منذ فترة بعيدة |
| Güvende tuttuğun şeyleri almak için. | Open Subtitles | ! للحصول على ما تحتفظ به من أجله |
| Öyle mi, o halde bunu senin saklamanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريدك أن تحتفظ به |