| Bayan Barclay hastanede, polis gözetimi altında tedavi görüyor. | Open Subtitles | إنها بالمشفى، تتم رعايتها تحت إشراف شرطي | 
| Sahibinin sürekli gözetimi altında seyahat ediyor yani onu çalma ihtimali çok çok nadir | Open Subtitles | إنه ينتقل تحت إشراف أمينه، لذا فرص كسره نادرة جداً جداً | 
| Elbette Bayan General'in mükemmel gözetimi altında olacaksın. | Open Subtitles | أنتِ ، بالطبع ، ستكونين تحت إشراف السيدة "جينيرال". | 
| İki gün daha burada zorunlu gözetim altında tutulacak. | Open Subtitles | سأبقيها هنا ليومين آخرين تحت إشراف إلزامي. | 
| O silahlar 25 yıl önce Birleşmiş Milletlerin denetimi altında Başkan Khaled Al Fayeed tarafından yok edildi. | Open Subtitles | هذه الأسلحة قد دمرت قبل 25 سنة مضت بواسطة الرئيس خالد الفايد تحت إشراف الأمم المتحدة | 
| Böylece, Doktor Lederman'ın gözetiminde 12 haftalık bir beslenme programına girmeyi kabul ettim. | Open Subtitles | لذا التزمت بجدول غذائي لمدة 12 أسبوع (تحت إشراف الطبيب (ليدرمان. | 
| Asistanım olarak Scott'ın idaresi altında bu ofisle istihbarat teşkilatları arasında irtibat subayı olarak görev yapacaksın. | Open Subtitles | أنت ستكون حلقة وصل تحت إشراف سكوت، بين هذا المكتب وجماعة المخابرات. | 
| Bu kitaplar, Federal Gıda ve İlaç Dairesi temsilcileri gözetimi altında New York Şehri'nde Hudson ve Gansevoort caddeleri köşelerindeki umumi çöp fırınlarında yakıldı. | Open Subtitles | تم إحراق هذه الكتب في محرقة عامة... في ركن من أركان هدسون و شوارع فندق غانسفورت في مدينة نيويورك ... تحت إشراف الاتحاد و وكلاء إدارة الغذاء والأدوية. | 
| Sevgili James, bu sabah sana yolladığım mektup mutlu bir şekilde evli olduğum kocamın gözetimi altında yazıldı. | Open Subtitles | عزيزي (جيمس) الرسالة التي أرسلتها إليك هذا الصباح كانت مكتوبة تحت إشراف زوجي | 
| Kumandan Baahubali'nin gözetimi altında... | Open Subtitles | تحت إشراف القائد باهوبالي | 
| Burada Susan Warner'ın gözetimi altında olacaksınız. | Open Subtitles | ستكونون تحت إشراف (سوزان وارنر) هنا | 
| Beckett'ın gözetimi altında. | Open Subtitles | إنه تحت إشراف (بيكيت) | 
| gözetim altında tutulmalı. Bir yıldır çalışmıyordu. | Open Subtitles | لا يزال يجب أن تكون تحت إشراف لقد غابت لعام | 
| Sürekli gözetim altında olacaksınız. | Open Subtitles | سيتم وضعكما تحت إشراف مُستمر | 
| Chelsea ağır gözetim altında tutuyormuş. | Open Subtitles | تشيلسي أبقته تحت إشراف بشدة. | 
| Birleşmiş Milletler Heyeti'nin denetimi altında sadece Heyet gerekli gördüğünde görev yapacaklar. | Open Subtitles | بدلاً عن ذلك , سيقومون بعملياتهم تحت إشراف لجنة الأمم المتحدة , فقط عندما تري هذه اللجنة ضرورة لذلك . | 
| İhtisasınızı Philadelphia'da Jack Alexander'ın gözetiminde mi tamamladınız? | Open Subtitles | إذا، قضيت زمالتك في "فيلادلفيا" تحت إشراف (جاك ألكسندر)؟ | 
| Bu sefer güvenlik olacak. Yönetici Jennifer Gibgot'ın idaresi altında olacaklar. | Open Subtitles | سيكون هناك رجال أمن هذه المرة (تحت إشراف المخرجة (جينيفر غيبغوت |