| Budala, yaşlı bir gündelikçiydi. Parasını döşemenin altında saklarmış. | Open Subtitles | انها لم تكن اكثر من خادمة تحتفظ باموالها تحت الارضية من اجل الشفقة عليها |
| Şuradaki döşemenin altında bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيئ تحت الارضية تماماً هناك |
| Biri otel odasına gelir, onları alır, olay yerine götürür, ve hazır gitmişken, cinayet silahını da parkenin altına yerleştirir. | Open Subtitles | و وضعها في مسرح الجريمة و وضع المسدس تحت الارضية قبل ذهابه اذن ناردين لفقت له التهمة ايضا |
| Biri otel odasına gelir, onları alır, olay yerine götürür, ve hazır gitmişken, cinayet silahını da parkenin altına yerleştirir. | Open Subtitles | و وضعها في مسرح الجريمة و وضع المسدس تحت الارضية قبل ذهابه |