Ben de aynı şeyi düşünüyordum, ancak bu kopyalama cihazları yüksek koruma altında. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر في نفس الشيء لكن لكن أجهزة المقلدون تحت حراسة مشددة |
Onları kraliyet dairelerine götürüp orada koruma altında tutun. | Open Subtitles | رافقهم إلى الجناح الملكي و أبقيهم تحت حراسة هُناك. |
Hiçbir şeyi şansa bırakamayız. Onu ortadan kaldırmalıyız. Çok sıkı koruma altında. | Open Subtitles | لا نستطيع ترك أيّ فرصة ، علينا الوصول إليه - إنّه تحت حراسة مشدّدة للغاية - |
Üçüncüsü, mahkum polis gözetiminde vuruldu ve sonra son durumuyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | الثالثة، أن السجين أُصيب بطلق ناري وهو تحت حراسة الشرطة ونذكر شيئًا عن حالته. |
Yarın bu suçlamalardan Belfast'ta duruşmaya çıkacaktı ancak polis gözetiminde ağır yaralandığından dolayı artık bu durum söz konusu değil. | Open Subtitles | لكن هذا لن يحدث نظرًا لإصابته بإصابات خطيرة بينما كان تحت حراسة الشرطة. ـ كيف أُصيب؟ ـ لم أُصيب؟ |
Eğer onu sürekli gözetim altında tutarsak, tehdidi en az seviyeye indirmiş oluruz tabii bir tehdit oluşturuyorsa, ve bize onu incelememiz için daha fazla zaman verir. | Open Subtitles | حسناً ، أنا فقط أقول : إذا أبقيناها تحت حراسة دائمة ، هذا سَيُقلّلُ أيّ تهديد قد تُشكّلُه إذا كانت تُشكل تهديداً |
koruma altında ve her nereye giderse... | Open Subtitles | أنها آمنة بالفعل انها تحت حراسة |
24 saat koruma altında. | Open Subtitles | اجل, حسنا, انها تحت حراسة 24 ساعة. |
Öklid, güçlü bir şekilde Humanich ordusu tarafından koruma altında. | Open Subtitles | الآن تحت حراسة مشددة واحدة إقليدس من قبل جيش من Humanichs. |
Ağır koruma altında. | Open Subtitles | تحت حراسة مشددة |
Ve bunlar silahlı koruma altında oluyor. | Open Subtitles | تحت حراسة مسحلة طوال الوقت |
John Hastanesinde tam koruma altında. | Open Subtitles | في مستشفى القديس (جون) تحت حراسة مشددة كاملة |
Lewa Vahşi Hayat Koruma'dakiler gibi... çoğu silahlı koruma altında. | Open Subtitles | بدرجة كبيرة، مثل هؤلاء، في جماعة الحفاظ على الحياة البرّيّة في (لوا) تحت حراسة مسلحة. |
Tek söyleyebileceğim polis gözetiminde olduğu bir sırada vurulduğu. | Open Subtitles | كل ما يمكنني إخباركما به، أنه أُصيب وهو تحت حراسة الشرطة. |
Üçüncüsü, mahkum polis gözetiminde vuruldu ve sonra son durumuyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | الثالثة، أن السجين أُصيب بطلق ناري وهو تحت حراسة الشرطة ونذكر شيئًا عن حالته. |
Efendim, mahkemeden, polis gözetiminde kalmayı talep ediyorum. | Open Subtitles | سيدي أرجو من المحكمة أن تضعني تحت حراسة الشرطة |
Bu iş birçok yönden kötü gidebilir, sürekli gözetim altında olsa bile. | Open Subtitles | هناك عدد كبير جداً من الاحتمالات أن هذه يُمْكِنُ أَنْ تُخطيء حتى لو بقيت تحت حراسة دائمة |
Neden? Bay Walker'ın tutuklanması ile ilgili emir var. Onu eyalet hastanesine götürüp, 24 saat gözetim altında tutacağız. | Open Subtitles | السيد والكر لديه مذكرات للقبض عليه سياخذونه الى مشفى المقاطعة تحت حراسة مشددة |
Bu mahkumun daimi olarak en sıkı... güvenlik tedbirleriyle gözetim altında tutulmasını teklif ediyorum. | Open Subtitles | "أقترح أن يبقى هذا السجين "بارتليت تحت حراسة أمنية مشددة بصفة دائمة |
Silahlı askerler tarafından korunan bu kampların çoğu mahkumlar içeri girdiğinde hala inşa ediliyordu. | TED | تحت حراسة جنود الجيش كانت العديد من تلك المعسكرات لا تزال تحت الإنشاء عندما انتقل المعتقلون إليها |
Santral 12 saat içinde aktif olacak ve çok sıkı korunuyor. | Open Subtitles | وسيتوصل المصنع مع النظام بعد حوالي 12 ساعة وسيكون تحت حراسة مشدّدة |
Bu Muhafızlarla iyi korunuyorlar. Baba korumaları vardır.. | Open Subtitles | تلك المناجم تكون تحت حراسة مشددة |