| Hepiniz California teknoloji sertifikası alacaksınız. | TED | جميعكم سوف تحصلون على ترخيص كاليفورنيا لتكنولوجيا. |
| Yarın sabah iki dakikalığına soğuk duş alacaksınız. | Open Subtitles | سوف تحصلون على حمام بارد لمدة دقيقتين صباح الغد. |
| Gereken tüm ekipman ve bilgiyi alacaksınız.... artı insanların güvendiği benzer bir marka. | Open Subtitles | تحصلون على كل المعدات والخبرات المطلوبة، بجانب علامة تجارية موثوق بها. |
| Bunların 250 tanesini küçük tüpler içinde postanızdan alırsınız | TED | وعليه تحصلون على 250 من هذه في البريد في أنابيب صغيرة. |
| Bunu 3.000 rupe'ye alırsınız, 2 ay içinde 30.000 rupe'ye dönüşür. | TED | تحصلون على هذه مقابل 3,000 روبية, و ستغدو قيمتها 30,000 خلال شهرين. |
| Temmuz ayında yönetimi devraldığınızda, elinize geçecek şey bu kızlar. | Open Subtitles | و, اذن, هذا ما سوف ترثوه عندما تحصلون على الشركة في يوليو عندها لن اكون الوصي |
| Her bir su damlasında, bunlardan 50 milyar tane elde ediyorsunuz. | TED | في كل قطرة ماء تحصلون على 50 مليار من تلك الأشياء. |
| Bu liste eşit olarak bölündü. Hepiniz hakkınız kadar pay alacaksınız. | Open Subtitles | . القائمة قد قسمت بشكل متساوى . كلكم تحصلون على نصيب عادل |
| Kazansanızda kaybetsenizde birer torba pirinç alacaksınız. | Open Subtitles | لايهم المكسب او الخسارة وسوف تحصلون على كيس من الارز |
| Hepiniz iyi bir iklim ve iyi mahsuller alacaksınız. | Open Subtitles | أنتم جميعا سـ تحصلون على طقس جيد و محاصيل جيـدة |
| Modern bir çiftlik evi var, ama Vadi'de ve bu evin iki katı fiyatına, üçte biri kadar bir yer alacaksınız. | Open Subtitles | لدي مزرعة قديمة جميلة جدا ولكنها في الوادي، وسوف تحصلون على ثلث المنزل، بضعف السعر |
| Yani 3000 dolarlık bahsinizden 200.000 dolar alacaksınız. | Open Subtitles | رهانكم بـ 3 ألاف . يجعلكم تحصلون على 200 ألف دولار |
| Turlarınızın sonunda iyi bir şekilde hizmet ettiyseniz özgürlüğünüzün kanıtı olan bu imzalı evrakları alacaksınız. | Open Subtitles | وفي نهاية رحلتكم إذا خدمتم بجد سوف تحصلون علي الأوراق الموقعة |
| Hep beraber gideceğiz. Siz aynanızı alacaksınız. | Open Subtitles | جميعنا سوف ندخل الغابة معاً، وأنتم تحصلون على مرآتكم. |
| Ayrıca paranızın ne kadar değer kazandığıyla ilgili detaylı bilgilendirme alacaksınız. | Open Subtitles | وسوف تحصلون على بيان مفصل يبينلككم ينموالمال.. |
| Tanrı yardımcınız olsun, hepiniz uzaklaştırma alırsınız. Sorusu olan? | Open Subtitles | ليعنكم الرب جميعًا, سوف تحصلون على بعض المؤهّلات. |
| Önce parayı yatırın, sonra rehineleri alırsınız. | Open Subtitles | ،حوّلول المال أولاً ثمّ تحصلون على الرهائن |
| Sözümü dinlerseniz hep mükemmel notlar alırsınız. | Open Subtitles | ان استمريتم بالاستماع لي .. سوف تحصلون على درجات عالية دائما |
| Karşılığında yiyecek, silah veya kadın her şeyin en iyisini alırsınız. | Open Subtitles | وفي المقابل، تحصلون على الأفضل من كل شيء... طعام، أسلحة، نساء. |
| Yani ne zaman elinize biraz fazladan para geçse akıllılık etmeye çalışıp televizyonu açıyorsunuz. | Open Subtitles | مايعني، المرة الوحيدة التي تحصلون بها على مال إضافي قليل وتحاولون أن تكون أذكياء بشأن الأمر، تشاهدون التلفاز |
| Bir kutu kurabiye sattığınızda elinize ne geçiyor? | Open Subtitles | عندما تبيعون علبةً من الكعك ما الذي تحصلون عليه؟ |
| Bunları birleştirdiğinizdeyse şöyle bir görüntü elde ediyorsunuz, eğer üzerinde hiç buz olmasaydı Antartika kıtası böyle gözükecekti. | TED | وعندما تجمعونها معاً تحصلون على صورة كهذه، للشكل الذي ستكون عليه قارة القطب الجنوبي دون كل ذلك الجليد في الأعلى. |