| Fena film değil ama orijinal değil, bir başyapıt sayılmaz. | Open Subtitles | ليس فيلمًا سيئًا لكنه ليس مبتكرًا، -و ليس تحفة فنية | 
| Reklam bir başyapıt! Oscar'ı hak ediyorum! | Open Subtitles | الاعلان تحفة فنية انا استحق الاوسكار | 
| Hepimiz Bay Newton'ın Bir şaheser ortaya koyduğunda hem fikiriz. | Open Subtitles | نحن نتفق معكم أن السيد نيوتن قد أنجز تحفة فنية | 
| O tuvalde, dev mücevher kutunuzun içeriğini kullanıp Bir şaheser yaratma göreviniz var. | TED | وعلى هذه القطعة من القماش لديك مهمة لخلق تحفة فنية مستخدمًا محتويات صنوق مجوهراتك الضخم | 
| Önyargılı olabilirim ama bence bu tam bir sanat eseri. | Open Subtitles | حسناً, ربما أني منحازة, لكني أعتقد فعلاً, أنها تحفة فنية | 
| Hadi bir başyapıt yapalım lan! | Open Subtitles | لنصنع تحفة فنية لعينة | 
| Öncelikle, Anayasamız tam bir başyapıt. | Open Subtitles | حسنًا, إن دستورنا تحفة فنية | 
| Tam bir başyapıt. | Open Subtitles | تحفة فنية حقيقية | 
| bir başyapıt yatıyor burada. | Open Subtitles | هذه تحفة فنية هنا من جائع؟ | 
| bir başyapıt çizmek istiyorum. | Open Subtitles | . أريد أن أرسم تحفة فنية | 
| O olmadan da Bir şaheser yazıp parayı kazanabiliriz. | Open Subtitles | لازال بإمكاننا كتابة تحفة فنية و الفوز بهذا المال. | 
| Söylediğim gibi, bu Adriaen Hanneman'ın çalışması. Bir şaheser, kusursuz. | Open Subtitles | كما فسرت، هذا عمل (أدريان هانيمان) تحفة فنية بدون خطأ | 
| Bu Michelangelo'nun David'i. Bu Bir şaheser. | Open Subtitles | هذا تمثال (ديفيد) لـ(مايكل أنجلو)، إنه تحفة فنية | 
| O bir savaş kahramanı-- Bu Bir şaheser olacak. | Open Subtitles | هذه ستصبح تحفة فنية | 
| 12 milyon dolarlık bir sanat eseri ödünç falan alınmaz. | Open Subtitles | أنت لا تستعير تحفة فنية تُـقدر ثمنها حوالي 12 مليون | 
| O taslak için epey zaman harcıyorsun. Oldukça iyi bir sanat eseri bekliyorum. Ah, hayır, sakın bakmayın. | Open Subtitles | أنكِ تستغرقين وقتاً طويلاً فى تلك اللوحة أعتقد أنها ستكون تحفة فنية | 
| O taslak için epey zaman harcıyorsun. Oldukça iyi bir sanat eseri bekliyorum. | Open Subtitles | أنكِ تستغرقين وقتاً طويلاً فى تلك اللوحة أعتقد أنها ستكون تحفة فنية | 
| Hayatını sanat eserlerine adamış birinin bir başyapıtın yanmasına izin vermeyeceğini düşünürdün, değil mi? | Open Subtitles | تظنون بأنّ شخصاً قد كرّس حياته للفنون الجميلة كان لينقذ تحفة فنية من الإحتراق , أليس كذلك ؟ | 
| Süslü püslü değişik şeyleri yok. | Open Subtitles | ليس له تحفة فنية أو كرات عليه. | 
| 70 sene önce kaybolan bir başyapıta kafayı taktın diyelim. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} لنقل بأن في حيازتك ، تحفة فنية إختفت قبل 70 عاماً | 
| Tam bir sanat eserisin. | Open Subtitles | أنت فعلاً تحفة فنية | 
| Bu yazı Garrett'in laboratuvarında, Obelisk'te ve şimdi de 500 yıllık bir sanat eserinde karşımıza çıktı. | Open Subtitles | هذه الكتابة كانت في مختبر "غاريت"، "الأوبليسك"، والآن في تحفة فنية عمرها 500 عام. | 
| Sen orjinal bir parçasın! Bunu biliyor musun? | Open Subtitles | انتى تحفة فنية اتعرفين هذا |