| eğitim almakla dövüşmeye hazır olmak arasında fark var Arjuna! | Open Subtitles | هناك فرق بين ان تدرب و ان تكون جاهزاً للقتال |
| "Sana yeni bir eldiven aldım. Ben yokken beyzbol çalış. | Open Subtitles | أحضرت لك قفازاً جديداً تدرب على رمي الكرة أثناء غيابي |
| İspanya'da eğitildi. Çocuklar ona Barselona Kasabı diyor. | Open Subtitles | لقد تدرب فى اسبانيا ويطلقون عليه جزار برشلونه |
| Eğer birine bir faydan dokunacaksa Glee kulübüne koçluk yapmalısın. | Open Subtitles | لو أردت بأن تفيد غيرك عليكَ بأن تدرب نادي الغناء. |
| getirmeye, yuvarlanmaya bide kendini çok iyi hissetmene yardım etmeye eğitilmiş. | Open Subtitles | لقد تدرب على الجلب , التدحرج وجعلك تشعر جيداً حول نفسك |
| Temel oyunları biliyor ama çok az pratik imkanı buldu. | Open Subtitles | انه يعرف اللُعب الأساسية ولكنه تدرب قليلا عليهم |
| Yaklaşımımız tıp asistanımızla başladı. Kendisinin lise seviyesinde eğitimi vardı ama halkı tanıyordu. | TED | طريقتنا بدأت بطبيبتنا المساعدة وهي شخص تدرب حتى مستوى جي إي دي لكن لديها معرفة بالمجتمع |
| Bay Fanthorpe'un bankerleri, ...son işverenleri, yetiştiği istasyon, burada, ...eğitim aldığı enstitü. | Open Subtitles | موظِفْيه السابقين، المحطة التي نشأ فيها ، هنا المؤسسة التي تدرب فيها |
| İçimdeki adamın sesini dinlemeye başladım, ki o adam yapmak için eğitim aldığım her şeye karşı duruyordu. | TED | ينبغي أن أبدأ في الاستماع إلى ذلك الرجل في الداخل الذي واجه كل شيء تدرب عليه. |
| Tüm savaş silahlarında eğitim almış bir ustayım. | Open Subtitles | كما ترين، فأنا ماستر تدرب علي كل أسلحة المعارك. |
| Çok iyi oldu. Bunu araya alıyoruz. Evde çalış bunu. | Open Subtitles | . ممتاز ، سنستخدمها . تدرب عليها في البيت |
| Tefekkür düzeyine ulaşmak için çalış... böylece dikkatin dağılmaz... yani kendi enerjin dışında hiçbir şey... görmez ya da hissetmezsin. | Open Subtitles | تدرب إلى أن تتمكن من التأمل، يجب ألاّ يشتت شيء انتباهك بحيث لا ترى أو تشعر إلا بطاقتك أنت |
| İnsanları korkutman gerek. çalış biraz. Hadi denesene. | Open Subtitles | عليك اخافة هؤلاء الناس , تدرب على هذا , حاول |
| "Seçilmiş Olan" yola koyulduğu amaç için eğitildi. | Open Subtitles | وهكذا تدرب المختار بأجزاء صغيره منه لكى يصبح فى المقدمه |
| Bu sesi duyduğunda canını acıtacağımızı sanacak şekilde eğitildi. | Open Subtitles | لقد تدرب علي توقع الألم عندما يشعر بضوضاء. |
| Annem az önce çıktı. Cuma günleri kız kardeşimin futbol takımında koçluk yapıyor. | Open Subtitles | لم تري أمي، إنها تدرب فريق أختي الصغيرة لكرة القدم كل جمعة |
| Elinde koca bir şişe bebe yağı ve video çekmek üzere eğitilmiş bir maymun vardı. | Open Subtitles | مع قنينه كبير من الزيت والقرد الذي تدرب على التصوير |
| Temel oyunları biliyor ama çok az pratik imkanı buldu. | Open Subtitles | انه يعرف اللُعب الأساسية ولكنه تدرب قليلا عليهم |
| Ya Oswald'ın donanmadayken Rusça eğitimi aldığını söylersem ne dersin? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أن أوزوالد تدرب على اللغة الروسية في مشاة البحرية ؟ |
| Dolayısıyla, iyi prova edilmiş bir dizi kalıp ve zekâ oyunlarını tekrar ediyor. | Open Subtitles | لذا سيكرر مجموعة من السطور التي تدرب عليها جيدا و الالاعيب الذهنية |
| Eğer yönetimdeyse ne sıklıkla insanları eğitiyor? | Open Subtitles | إذا كانت هي المسئولة إذن متى تدرب الناس هنا ؟ |
| Onu karını öldürmesi için eğittin. | Open Subtitles | أنت تدرب عليه لقتل زوجتك. |
| Kültürümüzün mirasını koruyacak bir grup insanı eğitmeni ve onlara yol göstermeni istiyorum. | Open Subtitles | أود أن تدرب وتقود مجموعة أشخاص يعتنون بمن تجاهلتهم ثقافتنا. |
| Bir Terror'u eğitirken çok parlak bir nesne ile işe başla. | Open Subtitles | وعدنما تدرب المرعب إبدأ بشيئ لامع |