| Fakat Titanik için biletimi şanslı bir poker elinden kazandım. | Open Subtitles | لكنني ربحت تذكرتي على تايتنك هنا بضربة حظ في البوكر |
| Eğer senin için bu kadar önemliyse biletimi almanı istiyorum. | Open Subtitles | إن كانك تعنيك بهذا القدر فعلاً, فأريدك أن تأخذ تذكرتي |
| İyiki kendi biletim bende, yoksa beni ekmeye çalışırdınız. | Open Subtitles | من الجيد انني املك تذكرتي في حالة قمتم بنبذي |
| Afedersiniz bayan. Bu benim biletim.. Bekleme listesindeyim.. | Open Subtitles | معذرة يا سيدتي ، هذه تذكرتي أنا في قائمة الإنتظار |
| Bir Toyota Corolla'nın doğum gününü hatırladın da benimkini mi unuttun? | Open Subtitles | أنتِ تذكرتي ميلاد عربة محطة , عدا ميلادي .. ؟ |
| Bir giysinin içine dikili ucuz bir evlilik yüzüğü, Paris'e iki bilet. | Open Subtitles | خاتم زواج رخيص الثمن و قد خيِط إلى بدلة تذكرتي طائرة إلى باريس |
| Springfield'ın içinde olduğu eyalete iki tane uçak bileti al bana. | Open Subtitles | جهز تذكرتي طيران للولاية التي توجد بها مدينة سبرنقفيلد |
| Daphne, bu akşamki tekne fuarı biletimi sen kullanabilirsin. | Open Subtitles | دافن، تَحْبُّ الإسْتِعْمال تذكرتي لمعرضِ المركبَ اللّيلة؟ |
| Ben biletimi, zavallı ve savunmasız... veledin birini döverek alacağım. | Open Subtitles | أنا ستعمل فاز تذكرتي ... من بعض الخشبة العزل الفقراء. |
| Altın biletimi istiyorum. | Open Subtitles | أين هي تذكرتي الذهبية؟ اريد تذكرتي الذهبية |
| New York'a dönmenin zamanı gelmişti, oradan biletimi alıp uçakla eve geri gidicektim. | Open Subtitles | كان وقت اعادتي الى نيويورك تذكرتي تنتظرني هناك لاعود الى الديار |
| Zayıf beyinlilieri ikna edebilme gücüm ve bu da sanat dünyasının tepesine giden biletim. | Open Subtitles | قدرتي كي اقنع العقول الضعيفة وتلك تذكرتي الى القمة في عالم الفن |
| Bu benim daha iyi bir yaşam için biletim. | Open Subtitles | إنها عزيزة على قلبي، إنها تذكرتي لحياة أفضل |
| Yeni emirler. O benim eve dönüş biletim. | Open Subtitles | أوامر جديده, إنها تذكرتي للعوده إلى الوطن |
| - Gösteriye giriş biletim olacaktı. | Open Subtitles | كانت هذه ستكون تذكرتي للعرض أخبرني فحسب عن الفايروس |
| Saçını toplamayı hatırladın mı? Evet. | Open Subtitles | لا شيء , هل تذكرتي إلتقاط الشعر ؟ |
| - Smokinimi almayı hatırladın mı? | Open Subtitles | حسناً ، هل تذكرتي أن تغسلي بدلتي ؟ |
| Ne olur ne olmaz diye kendime bilet aldım. | Open Subtitles | على أي حال، حصلت على تذكرتي في حالة حدوث أمر طارئ |
| Bir birinci sınıf bileti, üç ekonomi sınıfına çevirdim. | Open Subtitles | تذكرتي بالدرجة الاولي السياحية مقابل ثلاثة تذاكر بالدرجة الاقتصادية |
| Ona hoşçakal dediğinizi hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تذكرتي ان تقولي الى اللقاء لها ؟ |
| Ama diğer müşterilerim senin kütüphanenin ya da buraya uçak biletimin parasını karşılamıyor. | Open Subtitles | لكن العملاء الآخرون لا يدفعون لأجل مَكتبتك أو لأجل تذكرتي للطائرة إلى هنا |
| ve eğer kim olduğumu hatırlarsan, beni bir daha yanında istemeyeceğinden korktum. | Open Subtitles | وكنت اخشي أن تذكرتي من انا انك لن تريدنني حولك بعد ذالك |
| hatırlıyorsun demek. | Open Subtitles | الأمان أفضل من التدلل. تذكرتي. |
| Sen benim buradan tek çıkış biletimsin, Andy. | Open Subtitles | أنت تذكرتي الوحيدة للخروج من هذا الجسم يا آندي. |
| Bir temizlik komitesi var. Fişimi bulamıyorum. | Open Subtitles | توجد لجنة تنظيف لا أستطيع إيجاد تذكرتي |
| Kartımı alın, eğer Aklınıza bir şey gelirse bu bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | هذا هو كرتي اذا تذكرتي اي شيء .يمكن ان يساعدنا |