| Masana bir şey bıraktım. Doğru kişiye ulaşmasını sağlayabilir misin? | Open Subtitles | تركتُ شيئاً على مكتبك، هلّا تأكدتَ أن يصل للأيدي الصحيحة؟ |
| Ona bir sürü mesaj bıraktım fakat bir haftadır geri dönmedi bana. | Open Subtitles | لقد تركتُ لها عدة رسائل لكنها لم تعاود الإتصال بي منذ أسبوعاً. |
| Dinle, Louise, yukarıda Marie ve senin için bir şeyler bıraktım. | Open Subtitles | "لويس" لقد تركتُ لكم بعض الأشياء بالأعلى لكِ و لـ "ماري". |
| Selam, baba, Fen Projemi arkada bırakmıştım. | Open Subtitles | مرحباً أبي، تركتُ مشروع مادّة العلوم بالخلف |
| Sanırım havalandırmayı açık unutmuşum. Belediye gübreleme tesisi, yaklaşık bir mil uzakta. | Open Subtitles | أحزر أنني تركتُ المخارج مفتوحة مجتمع منشأة السماد على بعد ميل واحد |
| Güneş gözlüğümü içeride unuttum. Telefonuna da cevap vermiyor. | Open Subtitles | أعتقد بأنّي تركتُ نظّارتي الشمسيّة في مقعد الراكب، وهو لا يجيب هاتفه |
| Telefon numarasını tezgâhın oraya bıraktım. Bulaşıkları lavaboya koyun. | Open Subtitles | حسناً, تركتُ رقم الهاتف على الطاولة, الصحون موجودة في المغسلة |
| Tamam dürüst olacağım. Sanırım ocağı açık bıraktım. | Open Subtitles | كلا, لأكونَ صريحاً معكِ يا عزيزتي أعتقِد بأنني تركتُ الطباخّ مُشتعِلاً |
| Mola verdiğini söylediler ve ben de.... ...cep numaramla birlikte bir not bıraktım. | Open Subtitles | قالوا بأنّك كنتِ في فترة راحة، لذا تركتُ رسالة مع المعلومات ورقم هاتفي الخليويّ |
| Karşıdaki arabaya pek bir şey olmadı ama yine de üzerine bir not bıraktım. | Open Subtitles | بالكاد وقع ضرر بسيّارتهم ولكنّني تركتُ ملاحظة لنكون بمأمن |
| Televizyonu açık bıraktım ışıkları da. | Open Subtitles | تركتُ التلفاز مشغّلاً، تركتُ الأضواء مضاءة |
| Her şeyi aynı olduğu gibi bıraktım. | Open Subtitles | محاطاً بأشيائها وقد تركتُ كلَّ شيءٍ في مكانه |
| Zavallı stajyeri dün gece yalnız bıraktım. | Open Subtitles | تركتُ المستجدّة المسكينة بمفردها الليلة الماضية.. |
| Kız kardeşi ile vedalaşabilmesi için bir hastayı hayatta tutmaya çalışan bir stajyeri yalnız bıraktım. | Open Subtitles | تركتُ مستجدّة والتي كانت وحسب تحاول إبقاء مريضها على قيد الحياة.. ليتسنّى لأخته توديعه.. |
| Sana bir mesaj bırakmıştım. Noel oyuncak dağıtımındaydım. | Open Subtitles | تركتُ لك رسالة مسابقة الكريسماس السنويّة |
| -Yelpazemi unutmuşum. Gelmene gerek yoktu. | Open Subtitles | لقد تركتُ معجبي لم يكن يتوجب عليك المجيء |
| Çok uzun zaman önceydi bu. Bunların hepsini unuttum ben. | Open Subtitles | لقد كان ذلك، منذ وقتٍ طويل تركتُ نفسي تنسى |
| Dürüst olmam gerekirse aramızdaki şeylerin olmasına ben izin verdim. | Open Subtitles | بصراحة، أنا تركتُ الأمور تخرج عن السّيطرة بيننا نحن الإثنين. |
| Kahretsin! Şarj aletimi diğer arabada bırakmışım. | Open Subtitles | ـ لقد تركتُ الشاحِنَ في السيارةِ الأُخرى |
| Bu davayı alabilmek için dersinizi bıraktığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | .أشعرُ بأنني تركتُ مادتك لأجل هذه القضيّة |
| 17 yaşında evi terk ettim; ama yapabilseydim daha erken giderdim. | Open Subtitles | لقد تركتُ البلده فور بلوغي17 ولو أستطعتُ لتركتُ البلده من قبل |
| Daha demin mağazadan çıktım. | Open Subtitles | لأتأكّد أنّ الهواتف تعمل بشكل جيّد لقد تركتُ المتجر لتوّي |
| - Çok üzgünüm. Odadan sadece birkaç dakika için ayrıldım. | Open Subtitles | ــ أنا آسفة جدّاً ، لقد تركتُ الغرفة لدقائق معدودة |
| Ben buraya bir kutu bırakmış mıydım, haberin var mı? | Open Subtitles | هل تعلم ما إذا كنتُ قد تركتُ صندوق حاجيات هنا؟ |
| Trombonumu taksinde bırakıp kaçacak değilim herhalde! | Open Subtitles | تعرفُ أني إذا تركتُ بوقي في السيارة فلن أهربَ منك. |
| # Ama çok gençken evimi terkettim # | Open Subtitles | # لكنني تركتُ منزلي خلفي عندما كنتُ مراهقاً # |
| Küçük oğlumu annesiyle yalnız bıraktığım için? | Open Subtitles | هل تركتُ أنا أيضاً ابني الصغير وحيداً مع أمه؟ |
| Deniz Kuvvetleri'nden ayrıldıktan sonra Dünya'yı gezdim. | Open Subtitles | لذا.. بعدَ أن تركتُ قوّات البحريّة سافرت حول العالم نوعاً ما فحسب. |