| Patrona cep telefonundan mesaj bıraktım ama onunla konuşmam çok önemli. | Open Subtitles | تركت رسالة على هاتف الرئيس، إنما من الضروري أن أتكلم معه. |
| Beni dün ararsın sanmıştım. Dairene mesaj bıraktım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستحادثيننى بالأمس لقد تركت رسالة فى شقتك |
| Neyse, telesekreterime mesaj bırakmış. Onu aramanı istiyor. | Open Subtitles | بأي حال، لقد تركت رسالة على آلتي، تريد منك أن تتصل بها |
| Şu an telefona bakamıyoruz, mesaj bırakırsanız, sizi ararız. | Open Subtitles | لا يمكننا الرد على الهاتف الان لكن لو تركت رسالة, سوف نعاود الاتصال بك |
| Bir kere aradı ve mesaj bıraktı. Ben de ona bir mesaj bıraktım... | Open Subtitles | لقد إتصلت بي مرةً و تركت رسالة ...ثم تركت لها رسالة,إلخ إلخ إلخ |
| Ama bu sabah telesekretere mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | لا. لكني تركت رسالة على .جهاز تسجيل المكالمات هذا الصباح |
| Telesekreterinize mesaj bıraktım. Almadınız mı? | Open Subtitles | تركت رسالة على آلتك المجيبة، ألم تتلقّاها؟ |
| Dün gece seni aradım, Jody'nin telesekreterine mesaj bıraktım. | Open Subtitles | إتصلت بك ليلة أمس تركت رسالة على ماكينة جودي |
| Hailey'in telefonuna sizi de davet eden bir mesaj bıraktım. Ama geri aramadı. | Open Subtitles | تركت رسالة على هاتف هايلي لدعوتكما، لكنّ لم أتلقى ردكما |
| - Zamanında gelmeyince cep telefonuna mesaj bıraktım. | Open Subtitles | عندما لم تاتي بالموعد تركت رسالة لها على هاتفها النقال |
| Halledilmesi gereken bir park cezası olduğunu söyleyen bir mesaj bırakmış. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة تخبر فيها بأنّ حصلت على مخالفة سير و عليها الإهتمام بذلك |
| Benim cep telefonuma mesaj bırakmış. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة للتو لك على هاتفي المحمول |
| Şu an burada değilim ama sinyal sesinden sonra mesaj bırakırsanız size dönerim. | Open Subtitles | أنا لست هنا حالياً , لكن إذا تركت رسالة بعد الطنين سأتصل بك لاحقاً |
| mesaj bırakırsanız size döneriz. | Open Subtitles | ، إذا تركت رسالة . سنقوم بإعادة الإتصال إليك |
| - Kurbanın komşusu ihbar hattını arayıp muğlak mesaj bıraktı. | Open Subtitles | اتصلت جار المتوفي على الخط المباشر، تركت رسالة مبهمة |
| Ben, ben sigara içmem, iyi öderim, hayvan yok, beni geri ara. Güzel deneme, güzel deneme. Ama ben çoktan mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | أنا, أنا لا أدخن, وذو سمعة جيدة, وليس لدي حيوانات أليفة, أعد الاتصال بي. محاولة جيدة, محاولة جيدة, ولكنني تركت رسالة بالفعل. |
| Söylesene bir kaç gün önce barmene bir not bırakmış mıydın? | Open Subtitles | هل تركت رسالة إلى الساقى منذ يومين ؟ نعم , فعلت ذلك , كيف علمت هذا ؟ |
| Eşyalarımı topladım, babama artık onun küçük kızı olmadığım yazan bir not bıraktım. | Open Subtitles | حزمت حقائبي و تركت رسالة الى والدي أخبرته أنني لم أعد طفلته الصغيرة بعد الآن |
| Birkaç gün önce, telefonuma korku içerisinde bir mesaj bıraktın, saatlerce ortadan kayboldun, ve hâlâ neler olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | منذ ايام قليلة انت تركت رسالة سيئة على هاتفي اختفيت لعدة ساعات ، انا لا ازال لا اعرف ما الذي حدث |
| O zaman posta kutusuna sizin için bir not bıraktığını bilmeniz sorun olmaz. | Open Subtitles | إذًا لن يزعجك أن تعرف أنها تركت رسالة من أجلك في صندوق البريد |
| Otelde annemle ikinize not bırakmıştım, ...bu akşam yemekte yalnızca üçümüz olacağımızı bilin istedim de. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة لك ولأمي في الفندق لأني كنت أريد أن أعلمكم أنه سيكون ثلاثتنا فقط على العشاء الليلة. |
| Dani'nin onu korumaya çalıştığına, şahitlik eder mi diye kız arkadaşına mesaj attım. | Open Subtitles | تركت رسالة للخليلة لنرى إن كانت ستشهد بأن (ديني) كان يحاول أن يحميها |
| - Biliyorum onu hatırlamıyorsun ama lisede, dolabına hiç almadığın bir not bırakmıştı. | Open Subtitles | -أنا أعرف بأنك لا تتذكرها ... ولكن أيام الدراسة لقد تركت رسالة في خزانتك وأنت لم تحصل عليها |
| Bir mektup bırakmış. Peşinden gelmemizi istemiyor. | Open Subtitles | .لقد تركت رسالة تقول فيها بألا نذهب باحثين عنها |
| Telesekreterime mesaj bırakmışsın ya. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة لي لتوك على جهازي المنزلي، صحيح؟ مكالمة التوسل |