| Sen gitmek istiyorsun ve bu da evimizi kökünden sökebilecekleri anlamına geliyor. | Open Subtitles | تريدين الرحيل وهذا يعني أنهم يستطيعون تدمير منزلنا |
| Ama şimdi gitmek istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | و لكنك تريدين الرحيل الآن, صحيح؟ |
| Yine gitmek istiyorsun. | Open Subtitles | تريدين الرحيل مجدداً |
| Bak, eğer yakalanırsan kovulursun, ya da daha kötüsü yani eğer gitmek istersen kimse seni suçlamaz. | Open Subtitles | إسمعي، إذا ما ألقي القبض عليك هنا ستتعرضين للطرد، أو ما هو أسوأ لهذا لن يلومك أحد إذا كنت تريدين الرحيل الآن |
| - Ama gitmek istersen git. | Open Subtitles | ولكن إن كنت تريدين الرحيل ارحلي |
| Tabii. Yine gitmek istiyorsan git. Bu haksızlık. | Open Subtitles | إذا كنتى تريدين الرحيل , يمكنك الرحيل هذا ليس عادلا |
| Eğer gitmek istiyorsan, hemen şimdi seninle geliyorum. | Open Subtitles | إن كنت تريدين الرحيل سوف أذهب معكِ حالاً |
| gitmek istiyorsun. | Open Subtitles | فأنتِ تريدين الرحيل |
| gitmek istiyorsan seni istediğin yere bırakırım. | Open Subtitles | إذا تريدين الرحيل... سأقودكِ أينما تشائين |
| gitmek istiyorsan git. | Open Subtitles | إن كنتي تريدين الرحيل فارحلي |