| Sadece insanların sigarayı ya da tırnak yemeyi bırakmalarına yardım etmek için olsa olurdu. | Open Subtitles | اذا كانت فقط من شان تساعدي الناس يبطلو تتن او يتوقفو عن قضم اظافرهم, فليكن كذالك |
| İnsanlara yardım etmen çok güzel. | Open Subtitles | اعتقد أنه من الرائع جداً أن تساعدي الناس |
| Tamam bebeğim, gerçekten bu çılgın tartışmaya hiç yardımcı olmuyorsun. | Open Subtitles | حسنا، يا عزيزتي، أنت لا تساعدي حقا مع بامر الجنون |
| Hiçbir zaman kimseye yardım etmedin seni sürtük! | Open Subtitles | أنت لم تساعدي أحدا،أيتها العاهرة |
| Ya yardım edersin ya da gidersin. | Open Subtitles | يمكنك ان تساعدي او يمكنك ان تغادري |
| Yani insanlara yardım ediyorsun, onları anlıyorsun demek oluyor. | Open Subtitles | انه يعني انكِ تساعدي الناس, تستطيعي فهمهم. |
| Kendine yardım etmek istemedikçe nasihatlerin sana bir yararı olmaz. | Open Subtitles | وانه مجمل النصائح لن تساعدك الا اذا انت اردت ان تساعدي نفسكي |
| Doğal olarak halkına yardım etmek isteyeceksin lakin fark gözetmek kabilelerimizin birleşmesine yardımcı olmaz. | Open Subtitles | , أنت ِ ستريدين بشكل طبيعي أن تساعدي شعبك لكن أظهار التحيز لن يساعد قبائلنا لأيجاد التوحيد |
| Ailene ve Haku'ya kendi başına yardım etmek zorundasın. | Open Subtitles | يجب ان تساعدي والديكي وهاكو بنفسك |
| Kaçamazsın. Senin herkese yardım etmen gerek. | Open Subtitles | بطلة، يجب ألّا تهربي يجب أن تساعدي الجميع. |
| Senin de götünü kaldırıp çantalar için Charly'ye yardım etmen ve Ed'i buraya getirmen gerek. | Open Subtitles | و عليكي أن تحركي مؤخرتك إلى الخارج و تساعدي تشارلي بحقائبهم و تحضريها إلى الداخل |
| Sauniére seni Kutsal Kâse'nin sırrının muhafazasına yardım etmen için istemedi. | Open Subtitles | سونيير" لم يُرد منك أن تساعدي" (في حماية سر (الكأس المقدسة |
| Böyle yardımcı olmuyorsun. Rahatlaması gerek. Git sen, ben ilgileniyorum. | Open Subtitles | إنكِ لا تساعدي ، يحتاج بأن يرتاح أرجوكِ إذهبي |
| Hiç yardımcı olmuyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تساعدي على الأطلاق |
| - Tora, um neden gidip Elspeth'e kahve yapmasında yardımcı olmuyorsun? | Open Subtitles | يا (تورا)، لم لا تساعدي (اليزابيث) في إعداد القهوة؟ |
| Kimseye yardım etmedin. | Open Subtitles | لم تساعدي أحداً. |
| Kimseye yardım etmedin. | Open Subtitles | لم تساعدي أحداً. |
| Ben çocukları eve götürsem, sen de Wayne'e yardım edersin? | Open Subtitles | ماذا لو أخذت الصبيان للمنزل وأنت تساعدي " وين " ؟ |
| Yani insanlara yardım ediyorsun, onları anlıyorsun demek oluyor. | Open Subtitles | انه يعني انكِ تساعدي الناس, تستطيعي فهمهم. |
| Ve bu aramızdaki büyük hesabı para olarak almaktansa eski bir arkadaşıma yardım etmeni tercih ederim. | Open Subtitles | وإحدى الوسائل التي أحب بها أن أحصّل ديني الذي أصبح يتنامى ويتزايد هو أن تساعدي صديقًا لي |
| Onu koruman ona yardım ettiğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | مارأيك أن تدفئيه بعنايتكِ لا داعي لان تساعدي ذلك الوغد |
| O kıza yardım etmelisin. Buradan çıkmalısınız. | Open Subtitles | لذا يجب أن تساعدي تلك الفتاة، ثم تخرجي من هنا |