| Kalıp onu bulmak istiyorsan her gün bana burada olmayı hak ettiğini kanıtlaman gerekiyor. | Open Subtitles | وإذا تريدي البقاء والعثور عليهِ، فعليكِ أن تثبتي في كلّ يوم أنّكِ تستحقّي العمل هنا. |
| Kalıp onu bulmak istiyorsan her gün bana burada olmayı hak ettiğini kanıtlaman gerekiyor. | Open Subtitles | وإذا تريدي البقاء والعثور عليهِ، فعليكِ أن تثبتي في كلّ يوم أنّكِ تستحقّي العمل هنا. |
| Ona hile yaptığını, başarısız olduğunu senin tedaviyi hak etmediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبرينه أنّكِ غششت وفشلتِ وأنّكِ لا تستحقّي الترياق |
| Jack, sana düzgün davranan biriyle çıkmayı hak ettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يشعر (جاك) أنّكِ تستحقّي الخروج مع رجلٍ يُحسن معاملتكِ. |
| Çünkü daha hak etmedin. | Open Subtitles | -لأنّكِ لمْ تستحقّي ذلك |