| Önceleri uzun zaman alır ama sonraları hiçbir zaman. | Open Subtitles | تستغرق وقت طويل في البداية، ومن ثم تكون بسرعة تماماً. |
| Kapa çeneni, Kaplumbağa. Böyle şeyler zaman alır. | Open Subtitles | أغلق فاهك هذه الأمور تستغرق وقت |
| Bilirsin yasal süreç zaman alır. | Open Subtitles | تعرف، القنوات الصحيحة تستغرق وقت. |
| Çok faydalı olacak çünkü Martha Stewart, elmalı turtanın hakikaten çok zaman alacağını ve meyveli tatlılar arasında farklı bir yeri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لأن مارثا ستيورت تقول أن فطيرة التفاح في الحقيقه تستغرق وقت طويل و صعبه بـ جميع أنواع حلويات الفواكه بسيطه جداً، لكن معقداً جداً |
| - Uzun zaman alacağını sanıyordum Jen. | Open Subtitles | -ظننت إنها تستغرق وقت أطول يا (جين)؟ -أطول لماذا؟ |
| Bu işler zaman alır. Sen inancını yitirme. | Open Subtitles | هذه الأمور تستغرق وقت تحلى بالإيمان |
| Bu işler zaman alır. | Open Subtitles | تلك الأشياء تستغرق وقت |