| Yoksa babamın tost teri konferansını duymadın mı sen daha? | Open Subtitles | ألم تسمع المحاضره عن أضرار الخبز المعرق؟ انها آفة عصرنا |
| Sen hiç toptan almak diye bir şey duymadın mı? | Open Subtitles | أيها الزنجي ، ألم تسمع من قبل بالشراء بالجملة ؟ |
| Suçluların daima suç mahalline döndüklerini duydun mu hiç? | Open Subtitles | ألم تسمع أبدآ ان المجرم دائما ما يعود الى مسرح الجريمة؟ |
| Ben her yerde hayalet görmüyorum. Sen hiç duyuyor musun? | Open Subtitles | لم أرى أشباح في كل مكان هل تسمع أياً منهم؟ |
| Son anınızda neler duymak istiyor ve bunları kimden duymak istiyorsunuz? | TED | ماذا تريد أن تسمع في النهاية، وممن تريد أن تسمع ذلك؟ |
| Ama daha haber gelmedi olumsuz düşünmek için erken değil mi? | Open Subtitles | لم تسمع شيئاً بعد ، ألا تعتقد أن سلبيتك مبكرة قليلاً؟ |
| Şimdi, iki yanlışın bir doğru yapmadığını daha önce duymadın mı? | Open Subtitles | الآن ، ألم تسمع خطئان لا يؤديان إلى الطريق الصحيح ؟ |
| Evet, hepsini onlar aldı ve sen bunu benden duymadın. | Open Subtitles | أجل, لقد قضوا عليها جميعاً وأنت لم تسمع ذلك مني |
| Lan oğlum, Lee Jin Seok'un ölüm sebebinin astım olmadığını duymadın mı? | Open Subtitles | يا أحمق، ألم تسمع بأنّ .لي جين سوك لمْ يمتْ بسبب الرّبو |
| Bayan Ellen'ın geldiğini duymadın mı? | Open Subtitles | إنهض يا ولد ألم تسمع أن السيدة إيلين قادمة ؟ |
| Dr. Peter Duval. Ülkenin en zeki adamı. Hiç duydun mu? | Open Subtitles | اخصائى المخ الكبير الدكتور بيتر دوفال هل تسمع عنه ؟ |
| Beni alışverişe götürebilirsin. Renata Halpern'i duydun mu? | Open Subtitles | يمكنك ان تأخدني للتسوق الم تسمع يوما بريناتا هيلبرن؟ |
| Dün gece sizin mahallede garip sesler duydun mu? | Open Subtitles | ألم تسمع أي أصوات غريبة ليلة أمس في حيك ؟ |
| Dostım, bu kapıyı kapatırsan, 5 dakika içerisinde siren seslerini duyuyor olacaksın. | Open Subtitles | بعد خمس دقائق من اغلاقك لهذا الباب سوف تسمع صفارات سيارات الشرطة |
| Bazen kafasından sesler duyuyor. | Open Subtitles | في بعض الأحيان انها تسمع بعض الأصوات في راسها هذا اعتيادي بالنسبة لها |
| Servis size seçenekler sunar diğer taraftan duymak istediklerinizle ilgili. | TED | ولذلك يعطونك الخيار ماذا تريد ان تسمع على الطرف الاخر |
| Bir grup genç gelmiş olmalı. Kahkaha sesi duymak, güzel bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | مجموعة من الأطفال وصلوا للتو إنه لأمر حسن أن تسمع ضحكة للشعور بالتغيير |
| Nişanlısına ulaştım ama o da bir haber alamamış. Meraktan kudurmuş. | Open Subtitles | فاتصلتُ بخطيبته التي لم تره أو تسمع صوته، إنّها قلقه عليه |
| Nazikçe çarpan dalga seslerini duyuyorsun, martıların uzaktan gelen seslerini duyuyorsun. | TED | تسمع ارتطام الأمواج اللطيف، ونعيق طائر النورس البعيد، |
| Şu an belki de dinlemek istediğin en son kişi olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | انظر، أعرف أنني ربما أكون آخر شخص تريد أن تسمع منه الآن |
| Daha sorunumu duymadınız. Sanırım şimdiden başka biriyle görüşmeye başladı. | Open Subtitles | فانت لم تسمع مشكلتي بعد فهي بدئت بمواعدة رجل اخر |
| Fiziğin temel kuralını duydunuz mu, işin tuhaf yanı Curie yasası olarak bilinir. | Open Subtitles | هل سبق لك أن تسمع القانون الأساسي للفيزياء، يعرف الغريب باسم قانون كوري |
| Bir çocuğu tehdit ettiğini duyunca teğmenin ne diyecek merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم كيف تقول هذا عندما تسمع أنك تهدد مراهقة |
| Diğer seslerden duymuyor olabilirsin, ama karnımdan gurultular gelmeye başladı. | Open Subtitles | ربما لم تسمع الصوت وسط الضوضاء لكن معدتى بدأت تصرخ |
| Bunu senin de duymanı neden istediğimi görüyorsun, Sam. | Open Subtitles | الآن يمكنك أن ترى لماذا أردتك أن تسمع ذلك يا سام |
| Bu olaylardan uzak durmak istediğimi daha önce söylediğimde, duymamış mıydın? | Open Subtitles | الم تسمع ما قلت؟ إن كنت أرغب بالبقاء في خَيَال ؟ |
| Onun hakkındaki tüm bu yalanları duyduğunda ona ne olacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا تظن قد يحدث لها عندما تسمع هذه الأكاذيب عن أخيها؟ |
| Bir tane almanın tam sırası. Ama benden duymuş olma. | Open Subtitles | الآن حان الوقت للدخول و لكنك لم تسمع هذا هنا |