-Bu haklara, balenle Amos Deleware'in bağırsaklarını deşmek de dahil mi? | Open Subtitles | أنها لا تشمل اندلعت النيران عاموس ديلاوير مع قطعة من البلين؟ |
Şimdi sürem bitmek üzere olduğundan üretim maliyetleri açısından ne kadara mal olduğunu sizlere hızlıca göstereceğim en önemli fikir roll-to-roll üretim biçimiydi böylece bunu parçalar ve masraflar dahil 50 sente ürettik. | TED | سأوريكم بشكل سريع، خاصهً أنه ليس لدي متسع من الوقت، من حيث تكلفة التصنيع، كانت الفكرة الكبرى أن تتم صناعته بطريقة البكرات المتتالية، لذا فقد صممناه بتكلفة 50 سنتا تشمل القطع و التكاليف. |
Laboratuvarda yaptığımız, dikkatle ilgili çoğu araştırmamız beyin dalgalarını kaydetmeyi içeriyor. | TED | ما نفعله في المختبر هو أن الكثير من الدرسات المتعلقة بالوعي تشمل تسجيلات للموجة الدماغية. |
Eski yıkım atıklarından yapılmış cam, moloz, beton içeren tuğlalar var. | TED | هذا في الحقيقة طوب مصنوع من نفايات الهدم القديمة، التي تشمل الزجاج والركام والإسمنت. |
Bunların birçok yönden, dünyanın en büyük sorunlarını da kapsayan sorunlar olduğunu düşünüyoruz. | TED | أعتقد ان هذه هي بصورة عامة تشمل أكبر مشكلات العالم المحيطة بنا |
Bu yüzden toplulukları su, meyve ağaçları, çiçekler ve hayvanları ortak yerleşim alanlarına dahil ederek tasarlarlar. | TED | لذلك هم يصممون مجتمعات تشمل المياه وأشجار الفواكه والأزهار والحيوانات في الأماكن العامة على الموقع. |
Bizim kodladığımız film de dahil materyaller koleksiyona katılmak üzere aday gösterildi. | TED | فالعناصر المرشح إضافتها للمجموعة، تشمل الفليم الذي قمنا بتشفيره. |
Mesela bütün masrafların ödendiği bir Roma seyahati, ulaşım, kahvaltı dahil, ama sabah içeceğiniz kahveyi kapsamıyor. | TED | ماذا إن كانت الرحلة لروما، وكل المصاريف مدفوعة، المواصلات ، الإفطار. لكنها لا تشمل القهوة في الصباح. |
Hissedarlarımız birleşmeye hisse takası dahil temel onayı verdiler. | Open Subtitles | حملة الأسهم لدينا أعطونا موافقة مبدئية للدمج، تشمل تبادل الأسهم. |
Aşırı hipertiroidizm; hissizlik, görme kaybı ve kalp krizi dahil sistematik problemler yaratıyor olabilir. | Open Subtitles | زيادة نشاط الغدة الدرقية تفسّر المشاكل بنظام الجسم تشمل تخدّر الأطراف، فقدان الرؤية، والنوبة القلبية |
Bu düşünce şekli gelecek odaklı düşünen bir ruh hâli içinde kalmayı da içeriyor. | TED | و الآن تشمل هذه العقلية البقاء في حالة ذهنية إيجابية. |
Dünyadaki genel temalar, büyük vahşi hayvanlar ve insan eli izleri içeriyor, genellikle sol eli. | TED | المواضيع المشتركة في جميع أنحاء العالم تشمل الحيوانات البرية الكبيرة واقتفاء أثر من يد الإنسان، عادة اليد اليسرى |
Tehlikeli ve korkutucu durumları içeren rüyalar sık sık karşımıza çıkar ve ilkel içgüdü provası teorisine göre bir rüyanın içeriği, o rüyanın amacı için önemlidir. | TED | الأحلام التي تشمل خطورة وتهديد هي حالات شائعة جداً وغريزة بدائية، ونظرية معادة ترى أن محتوى الحلم غرض غير هام |
Diğerleri daha keskin olabilir ve suçluluk, utanç ve korku içeren beyin yıkama tekniklerini kullanabilirler. | TED | قد تكون أساليب أخرى أكثر حدة مستخدمين أساليب الإقناع القسري التي تشمل الشعور بالذنب والعار والخوف. |
Çevre; enerji tüketimini, su bulunabilirliğini, atık ve kirliliği içeriyor, yani kaynakların etkin kullanımını sağlamakla ilgili. | TED | تشمل البيئة استهلاك الطاقة، توافر المياه والنفايات والتلوث، الاستخدام الرشيد للموارد. |
Yanıt birazcık kuantum mekaniği ile ilgili ama endişelenmeyin; gökkuşağından başlayacağız. | TED | تشمل الإجابة القليل من ميكانيكا الكم، لكن لا تقلقوا، سوف نبدأ من قوس قزح. |
Esasında herkes için tüm olayları kapsayan tek bir kart olsaydı daha iyi olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون أفضل أن يكون لدينا بطاقة واحدة، تشمل كل مناسبة لكل شخص في آن واحد؟ |
İçinde 65 televizyon senaristi ve beş menajeri olan küçük bir şirket. | Open Subtitles | وكالة تلفزية صغيرة تشمل أكثر من 65 كاتب، وأقل من 5 وكلاء |
Patent kuralları yaşayan şeyleri kapsamaz. | Open Subtitles | قوائم البراءات المسجلة لا تشمل الأشياء الحية |
Emirler benim mektuplarımı yok yok saymayı içermiyor. | Open Subtitles | لدى أوامرى أيضا يا سيّدي والتى لا تشمل التخلى عن واجبى |
Ve,en kalitesiz çözümler... ...işlerin sayısını azaltmayı kapsıyor... ...işsiz bir insan olmaktan çıkıyorsunuz... ...bu insanlar,aciz değiller. | TED | واذا كانت أرخص الحلول تشمل على خفض عدد الوظائف، تتبقى أشخاص عاطلين عن العمل، وهؤلاء الناس ليسوا رخيصين. |
Fiyatı 500 bin dolar, vergiler hariç. | Open Subtitles | .سعرها 500 ألف دولار .لا تشمل الضرائب |
''Ama'' yerine ''ve'' koymayı kapsar. ''Burdayım ama kanserim'' yerine, ''Kanserim ve burdayım.'' | TED | تشمل إستبدال " لكن " بـ " و " -- لا تقل "أنا هنا و لكني مريض بالسرطان" بل قل، "أنا مريض بالسرطان و لكن أنا هنا." |