| Kuvvet veren güneşin ısıttığı sığ sularda ve sürtünmek için müsait çakıl taşlarıyla, keyif içinde ıslık çalarlar. | Open Subtitles | في الماء العذب، كونهم مُنعمين بدفء الشمس القوية وبحصى ناعم في المياه الضحلة ليحكّو عليها فإن الحيتان تصفّر بسرور |
| Rüzgar, çıplak ağaç dalları arasında ıslık çalıyordu. | Open Subtitles | الرياح كانت تصفّر من خلال أغصان الأشجار العارية |
| Çalışırken ıslık çalıyorsun. | Open Subtitles | تصفّر وأنت تعمل, ماذا أنت بحقّ الجحيم؟ |
| Sakın asansörde ıslık çalma. | Open Subtitles | لا تصفّر وأنت على المصعد |
| - Gerçekten sağlam ıslık çalıyorsun, biliyor musun? | Open Subtitles | -أن تصفّر بصوتٍ عالٍ جداً ، أتعرف ذلك؟ |
| Çalışırken ıslık mı çalarsın? | Open Subtitles | هل تصفّر وأنت تعمل؟ |
| Neden ıslık çalıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تصفّر ؟ |