| Ama bu sen olacaksan, bana bir iyilik yap ve şikayet eden kimseyi bıçaklamamaya çalış. | Open Subtitles | لكن لو كان أنت, اصنعْي لي معروفاً و حاوِلْي ألاّ تطعني أي شخص يشتكي |
| Kimseyi bıçaklamamaya çalış. Mecbur kalmazsan tabii. | Open Subtitles | حاولي ألا تطعني أحداً إلا إن اضطررت |
| Kan dökmeden bir kızı bıçaklayamazsın. | Open Subtitles | من الصعب أن تطعني فتاة بدون أن يتناثر الدم |
| Hayır, bebeğimi bıçaklayamazsın. | Open Subtitles | كلا, لَن أسمح لكِ أن تطعني أبنتي. |
| Yani, bir insanı bıçaklamak muhtemelen bir çok sağlıklı insan için korkunç bir şeydir. | Open Subtitles | أعني . حقيقة ان تطعني شخص بسكين .. هذا |
| Önce öpüp sonra bıçaklamak biraz fahişelik değil mi? | Open Subtitles | تصرف وضيع أن تقبلي ثم تطعني |