| Tek tek , buraya gelin okula gelirken ki yolunuzu çizin. | Open Subtitles | تعال إلى هنا و أرسم طريقك الروتيني الذي تسلكه إلى هنا |
| Vücudunuzu geliştirmek için Man's Country'ye gelin ya da aradığınız arkadaşlık için. | Open Subtitles | تعال إلى بلاد الرجال لتطوّر جسدك. أو لتنشئ صداقة مع شخص آخر. |
| Aguilar biraz gelsene. Git. | Open Subtitles | المعذرة يا زعيم أجويلار، تعال إلى هنا دقيقة |
| Bu gece Fernly Park'a gel. Yedi buçukta. | Open Subtitles | تعال إلى "فيرنلي بارك" في السابعة و النصف |
| - Gel buraya, borusunu öttüren. - Ver şunu. | Open Subtitles | ــ تعال إلى هنا أيّها الأفضل ــ أعطني إياها |
| - Hadi anne babanın odasına gidelim. - Hayır, içeri gir. | Open Subtitles | ـ لنذهب إلى غرفه الوالدين ـ لا ، تعال إلى هنا |
| Buraya gelip bana karını sikip sikemeyeceğini sor. | Open Subtitles | تعال إلى هنا واطلب مني الإذن بمضاجعة زوجتك. |
| Evet istiyorsun. İstiyorsun. gel bakalım. | Open Subtitles | أجل، تريد ذلك، تعال إلى هنا، تعال إلى هنا أيّها الصّغير. |
| Lütfen tel Aviv'e gel. | Open Subtitles | رجاءً تعال إلى مكتبِي في تل أبيب |
| İçeri gelin, kahve pişireyim. | Open Subtitles | تعال إلى الداخل ، سوف أقوم بتجهيز القهوة |
| Odama gelin.Biz de tam yeni bir içki açıyorduk. | Open Subtitles | تعال إلى غرفتي، لقد كنا بصدد أن نفتح زجاجة |
| Paris'e gelin ve bir doktora görünüp, sağlık durumunuz hakkında, yeni bir görüş alın. | Open Subtitles | تعال إلى باريس واستشر طبيبًا كي تأخذ رأيًا ثانيًا بشأن حالتك الصحية |
| Evet, şey, bu tarafa gelin. Kablolu yayın birkaç aydır çalışmıyor. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، تعال إلى هنا السلوك مقطوعة منذ شهرين |
| Johnny, yatağa gelsene. geç oldu, hadi. | Open Subtitles | جوني، تعال إلى السرير لقد تأخر الوقت، تعال |
| gelsene, sana bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | هل تعرف أمراً؟ .تعال إلى هنا، أود أن أريك شيئاً |
| gelsene. Arabamı ne hâle getirdin, görüyor musun? | Open Subtitles | تعال إلى هُنا ، هل رأيت ما فعلته بسيارتي ؟ |
| Öyleyse, Cocatlan'a gel. | Open Subtitles | حسناً، تعال إلى "كوكاتلن" إذاً |
| - Gel buraya, Trey. - Ayın 19'unda, La Boheme için iki bilet. | Open Subtitles | تعال إلى هنا يا تيري تذكرتان إلى العرض المسرحي بتاريخ 19 |
| Haydi, içeri gir. Değnek için üzgünüm. | Open Subtitles | تعال إلى الداخل أيها الطفل آسف على العتله |
| Bir keresinde ödül olarak Tony Bennett eve gelip şarkı söylemişti. | Open Subtitles | سَنَة واحدة، أصبحتْ كافيةً أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ توني بينيت تعال إلى بيتنا وغنّ. |
| gel bakalım buraya 14 yaşında genç bir adam. | Open Subtitles | تعال إلى هنا انه يبدو رجلاً صغيراً جيداً في الـ14 من عمره |
| Naperville'e gel. 3 yılda bir her şeyi değiştiriyoruz. | Open Subtitles | "تعال إلى "نايبرفيل نحصل على عربة جديدة كل ثلاث سنوات |
| Sabahleyin altıda buraya gel ve bana iki defa seslen: | Open Subtitles | في السادسة صباحا تعال إلى هنا و نادي علي مرتين |
| Çok geç oldu, sevgilim. Yatağa gel. | Open Subtitles | إن الوقت متأخر بشدة يا عزيزي تعال إلى الفراش |
| İyi yetiştin. Yukarı Çık ve Zee'ye bilgi ver. | Open Subtitles | نشاط جيّد, ريد تعال إلى هنا و زي القصير . |
| Geri Gel lan buraya. Biraz daha tekmeleyeyim götünü. | Open Subtitles | تعال إلى هنا لأرفس مؤخرتك مزيداً |