| Bir gün içinde yeterince çılgın kadınla uğraştım. | Open Subtitles | تعاملت مع ما يكفي من النساء مجنون اليوم. |
| Bizimle iş yapmazsan sana faydası olmaz. | Open Subtitles | انها عديمة الفائدة لك إلا إذا تعاملت معنا |
| Bu seferki de kolay değil ama eğer sistemli yaklaşılırsa baş edilebilir. | TED | هذا ليس بالأمر السهل، لكن يمكن التعامل معه إذا تعاملت معه بشكل منهجي. |
| Bunun gibi bir sürü sorunla başa çıktım. Ama bu adam hepsinden kötü. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع كافة أنواع الخنازير و لكن هذا الشخص أسوء خنزير قابلته |
| Evet ama daha çok seninle muhatap oldum. | Open Subtitles | أجل لكن أنت المحاميه الذي تعاملت معه أكثر |
| Şimdiye kadar çok iyi idare ettin. Etkilendim, ki beni etkilemek zordur. | Open Subtitles | حسناً، لقد تعاملت مع هذا جيّداً، لقد أبهرتني، ومن الصعب فعل ذلك. |
| - Yani bundan çok daha zor olaylarla karşılaştım ama... | Open Subtitles | أعني. تعاملت مع حالات أسوء .. من حالتها بكثير. لكن |
| Senin gibilerle çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع نوعيتك فى الكثير من الاحيان |
| Biraz alışılmışın dışında ama ben daha kötüleriyle uğraştım. | Open Subtitles | لم أعتد على هذا لكنني تعاملت مع أسوء من هذا |
| Bak Jimmy, Luthor'lar ile daha öncede uğraştım. | Open Subtitles | اسمع , جيمي , لقد تعاملت مع آلوثر من قبل |
| İyi iş çıkardın, Dr.Crane. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع الوضع بقمة السلاسة دكتور كرين؟ |
| Birçok insanla iş yaptım, ama siz gerçekten mutlu gözüküyorsunuz. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع كثير من الناس ولكن انتم الاثنين تبدوان سعيدين |
| Sen evliliği iş gibi yaşadın, planlı programlı, titiz. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع زواجنا على انة عمل مجرد شيىْيمكن تدبيرهو تخطيطةثم تنفيذه |
| Halkla ilişkiler öğrendim. Büyük egolarla baş etmeyi, sorun çözmeyi. | Open Subtitles | تعلمت مهارات من الناس تعاملت مع أشخاض ذو نفوذ |
| Belki geçmişte bazı zor durumlarla kendimi eve gömerek baş etmiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما أنا تعاملت مع عدة امور في الماضي بتغيير نظام المنزل |
| Bu konuyu aydınlatmak için size teknolojinin çok basit ve olağan bir problemle nasıl başa çıktığını göstereceğim. | TED | ولكي أوضح هذه النقطة أريد أن .. أريكم كيف أن التكنولوجيا تعاملت مع السؤال اليومي البسيط الشائع دوما .. |
| Ve o adamlarla başa çıkma şeklin. | Open Subtitles | والطريقة التي تعاملت بها مع هؤلاء الرجال |
| Bu konuda bana güven. BM'de yıllarca Kudüs'le muhatap oldum. | Open Subtitles | ثقي بي في هذا، لقد تعاملت مع القدس لسنوات عديدة في الأمم المتحدة |
| O zamanlar yönetimin bu karara ilişkin sebepleri vardı ve şirket aslında konuyu çok iyi idare etti. | TED | في ذلك الوقت، كانت لدّى الإدارة أسبابها لهذا القرار، وفي الواقع تعاملت الشركة بشكل جيد للغاية. |
| Her dilde aynı deneyimle karşılaştım. | TED | إنه في كل اللغات التي تعاملت معها حتى الآن. |
| Bu meseleyi, annemin iki erkek kardeşimin arasını yapması gibi ele alacağım. | Open Subtitles | لذا سأقوم بالتعامل مع هذا الأمر بالطريقة التي تعاملت والدتي مع أخوتي |
| Onu da benden diğerlerini nasıl halletmemi istediysen aynı şekilde hallettim. | Open Subtitles | لقد تعاملت معه كأي شخص آخر كما طلبت مني. |
| Sorun yok. Devam edin. Gördün mü nasıl idare ettim, Marge? | Open Subtitles | لا بأس، تابع طريقك، أرأيت كيف تعاملت مع الموقف؟ |
| Ben de durumun icabına baktım. | Open Subtitles | وأنا تعاملت مع الوضع، هذا لم يكن إتفاق سلام شامل |
| Yeteneğini biliyor muydun, yoksa yük gibi mi davrandın? | TED | هل أدركت ما لديك من مهارة أو تعاملت معها كعبء؟ |
| Karşına çıkardığımız her şeyi hallettin. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع كل العوائق التي وضعناها لك بشكل ملفت للانتباه ماذا تقصد؟ |
| - 6 haneli bir ödemenin neye benzediğini görecek kadar fazla taahhüt olayıyla ilgilendim. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع الكثير من الشكاوى لمعرفة مالإصابات التي تستحق دفع مبلغٍ كبير |