| Pantalonunu pislettin ve yıkanmayalı günler oldu. Şimdi, lütfen yardımcı ol. | Open Subtitles | لا بد ان بنطالك قذر فانت لم تذهب للحمام منذا ايام, تعاون معي |
| Bu adam, düşmanımızla işbirliği yapmak suretiyle bize büyük kayıplar verdirdi. | Open Subtitles | هذا الرجل قد تعاون مع عدونا مما سبب لنا خسائر جسيمة. |
| Matematikçi James Murray ile birlikte çalıştıktan sonra olumsuzluk sarmalına neyin neden olduğunu ve bunun nasıl meydana geldiğini gerçekten anlamaya başladılar. | TED | لكن بمجرد أن تعاون مع الرياضياتي جيمس موراي، بدؤوا فعلا باستيعاب ما يسبب هذه الدوامات السلبية وكيف تحدث. |
| Bilgisayarla, ağla ve sizin aranızda bir işbirliğine ihtiyacımız var. | TED | نحتاج إلى تعاون بينك وبين شبكة الحاسب والحاسب |
| Biri De Gaulle'ün işbirliğini sağlayacak. | Open Subtitles | واحد سيكون لدية تعاون مع ديجول. |
| Hadi adamım, benimle çalış. Bu da kim? | Open Subtitles | عمل الأسمنت، أختبار عمل الأسمنت، هيّا يا رجل، تعاون معي. |
| Oğlunuzun neden bir muhasebeci ve ihbarcıyla ortaklık yaptı? | Open Subtitles | هل تعلمان سبب تعاون ولدك مع محاسب قانوين و واش؟ |
| İşbirliği yapın ve dinleyin, bu sözler sizin için. | Open Subtitles | تعاون وأستمع، لقد عاد "آيس" بألبومه الجديد |
| ama sen büyük patronsun değil mi? Bak, Amelia, senin gerçekten etkileyici referansların var ama bu yardımcı ilaçlar hakkında .. | Open Subtitles | لكن هذه العيادة عبارة عن تعاون طبي وليس عمليات جراحية فقط |
| Sanki daha dün gibi yardımcı Direktörün yaveri olduğun gün. | Open Subtitles | كما لو كنت هنا بالأمس كنت تعاون نائب المدير |
| - Hadi ama. Bana yardımcı ol. - Pekâlâ. | Open Subtitles | هيا تعاون معي حسنا ,شكرا يا سيدتي |
| Biraz işbirliği yapmasını rica ederken çok şey mi istedim? | Open Subtitles | هو أكثر من اللازم جدا لطلب تعاون صغير؟ طلب صغير؟ |
| İşbirliği yapmayı kabul edersen, her kim istersen öyle davranabilirsin. | Open Subtitles | تعاون معنا، ويمكنك أن تذهب وتتظاهر بأيّ شئٍ تريده .. |
| Aslında, eğer herkes işbirliği yaparsa hepiniz bu durumdan yara almadan kurtulabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا تعاون الجميع معنا فسوف نخرج جميعاً من هذه الحالة بدون أذى |
| birlikte çalıştığımız kurumlara tam bir işbirliği içinde olduğumuzu ilettim... hepimizin. | Open Subtitles | لقد اخبرت جميع الوكالات الذى نعمل معهم و نتوقع منهم تعاون كامل |
| - MPA ile birlikte çalış, tüm gemilerin kayıtlarını... | Open Subtitles | تعاون مع إدارة النقل البحري ـ أريد السجلات الكاملة لكل السفن ـ لقد فعلت هذا بالفعل |
| Şerif ofisiyle işbirliğine devam etmek istiyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | تريد أن تبقى في تعاون مع مكتب العمدة أليس كذلك ؟ |
| Elimde kesin delil yoktu, kurban da işbirliğine yanaşmıyordu. | Open Subtitles | لأنني لم أملك أي دليل صلب أو تعاون الضحية |
| Başkan dönene kadar herkesin işbirliğini istiyor. | Open Subtitles | العمدة يتوقع تعاون الجميع حتى يعود |
| Bu kitabı keşfettiklerinde aralarında önemli bir ortaklık doğdu. | Open Subtitles | عندما اكتشفا هذا الكتاب، نشأ تعاون مهم. |
| İşbirliği yapın ve başınıza hiçbir şey gelmesin. | Open Subtitles | تعاون و كل شئ سيكون على ما يرام |
| Paulus Sovyetlerle isbirligi yapacak ve Nuremberg durusmalarinda eski komutanlari aleyhinde sahitlik edecektir. | Open Subtitles | تعاون باولوس مع السوفيت وشهد فى محاكمه ليونبيرج |
| Ve hayran olduğum bu büyük sanatçı ile çalışmak inanılmaz bir işbirliğiydi. | TED | وكان تعاون مدهش للعمل مع هذا الفنان الكبير الذي أنا معجب به. |
| "İş birliği yap ki işler düzelsin." Sonraki adım da suçlu bulunmam. | Open Subtitles | "تعاون معنا و سنصلح كل شيء" ومن ثم يتم إتهامي |