| Sen asla bir NASCAR pitinde çalışmadın. En azından bunu kabul edebilirsin. | Open Subtitles | أنت لم تعمل أبداً في محطة ناسكار يجب أن تعترف بذلك |
| Eğer aşıksan bunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | إذا كنت قد وقعت فى الحب ، فعليك أت تعترف بذلك |
| Onda bir sorun olduğunu biliyordum. Ama o bunu kabul etmedi. | Open Subtitles | كنت أعرف أنّ ثمة خطب بها، لكنّها لم ترد أن تعترف بذلك |
| Bu firma için sorumluluk almaktan korkuyorsun, ve kendine bunu itiraf edemiyorsun. | Open Subtitles | إنكَ تخشى بأن تتولّى ، المسؤولية لهذهِ الشركة .ولن تعترف بذلك لنفسك |
| bunu itiraf etmek ne terbiyesizlik. Hayır, tek kelime etme. | Open Subtitles | يجب أن تخجل لأنك تعترف بذلك لا، لا تقل آي كلمة أخرى |
| İyi, en azından kabul ediyorsun. | Open Subtitles | حسنا, من الجيد أنك تعترف بذلك |
| Yanılıyorsun ve bunu kabul etmiyorsun! | Open Subtitles | أنت مخطئ ولن تعترف بذلك |
| Aslında, hayat güzel. Demek istediğim, bunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | حسناً ، انها حياة جيدة أعني , يجب أن تعترف بذلك |
| Kesinlikle ve çok komikti. bunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | تماماً لأنها كانت مسلية فعلاً عليك أن تعترف بذلك |
| Çünkü öyle olsaydım, bunu kabul etmezdi. | Open Subtitles | لأن لو أن شكلى مألوفا فلن تعترف بذلك |
| bunu kabul etmeniz büyüklük. | Open Subtitles | .من الجيد أنك تعترف بذلك ...و بما أنك تقوم بذلك |
| Çünkü, şayet o bunu kabul etmese bile şöyle düşünecek: | Open Subtitles | ولأنها ان لم تعترف بذلك فستفكر |
| Biz en iyisiydik. Sen bile bunu kabul edeceksin. | Open Subtitles | كنا أفضل الأفضل حتى انت تعترف بذلك |
| Tamam, bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama bir yanım tüm bu olanlardan zevk aldı. | Open Subtitles | حسنا، أنا أكره أن تعترف بذلك... ولكن هناك جزء مني التي أخذت بعض المتعة في كل شيء. |
| O pis ağzını bunu kabul ederken duymak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن تعترف بذلك من فمك القذر. |
| Benden biraz büyük, o nedenle Asla bunu kabul etmeyecektir | Open Subtitles | هي أكبـر مني سنـاً ولا تعترف بذلك |
| Çok gururlu olduğu için bunu itiraf edemezdi. | Open Subtitles | لن تعترف بذلك أبداً، إنها ذات كبرياء عالي |
| Elimizde bunu itiraf ettiğine dair harika bir ev yapımı video da var sivri zekâ. | Open Subtitles | لدينا فيلم قصير رائع عنك وأنت تعترف بذلك الجرم أيها العبقري |
| Bunu hiç kabul etmedi ama, bence biraz korkak bir kızdı. | Open Subtitles | لم تعترف بذلك من قبل ، لكني أعتقد بأن آليسون كانت تخاف من تلك الفتاه |
| - Demek kabul ediyorsun. | Open Subtitles | -إذن أنت تعترف بذلك |
| Bunu niye kabul etmiyorsun? | Open Subtitles | لِمَ لا تعترف بذلك فقط ؟ |