| Ben yemeleri gerektiğini düşünürüm. Sense onları nasıl yedireceğini bilirsin. Değil mi? | Open Subtitles | أنا أعتقد بأنهم يجب أن يأكلوا أنت تعرفين كيف تطعميهم أليس كذلك؟ |
| Sorun olmadığını söylüyor ama onun nasıl biri olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | هو يقول انه طيب معها ، لكنك تعرفين كيف هو |
| Tabii banmamalısın. Nasıl yapılır bilmiyorsun. | Open Subtitles | بالطبع يجب ألا تفعلى أنتى لا تعرفين كيف تقومين بذلك |
| Daha dün ameliyat oldu, ve sen nasıl olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | , لقد خضع لجراحة البارحة و أنتِ لا تعرفين كيف حاله؟ |
| 6 ay sonra nasıI hissedeceğini bilemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعرفين كيف ستشعرين خلال ستّة شهور نعم، أعرف |
| Okul gazetesinin editörüydün. Baskıyla nasıl başa çıkılacağını bildiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | كنتِ محرّرة جريدتكِ بالكلية، أظنّكِ تعرفين كيف تعاملين مع ضغوطكِ |
| Bir erkeği nasıl gezegeninize sokacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت تعرفين كيف تضعين الرجل فى كوكبه |
| Lezzetli şeyler nasıl yapılır, iyi biliyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت تعرفين كيف تعطين الأشياء المذاق الجيد |
| Anlaşılan pazarlık etmeyi biliyorsun o yüzden seninle kapışmayı denemeyeceğim. | Open Subtitles | من الواضح انك تعرفين كيف تساومين لذا لن اخدعك |
| Hastalarla her gün ilgilenmek nasıldır, bilirsin. Onlara bağlanırsın. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين كيف أن العمل يوم بعد يوم يقربك من الناس |
| Güzel diyemem ama nasıl olduğunu bilirsin, uzak yerden gelince. | Open Subtitles | لكن تعرفين كيف هي قادمة من مكان بعيد اذهب إلى النوم الآن |
| Bu.işler nasıldır, bilirsin canım. İskambil oyununa benzer. | Open Subtitles | حبيبتي ، تعرفين كيف تسير الأمور إنّها أشبه بلعبة التحدي |
| Erkeklerin yalnızken nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | تعرفين كيف يتصرف الجال حينما يكونوا لوحدهم |
| Hatta yemeğe gelemeyebilirim. Cumalar nasıl olur bilirsin. | Open Subtitles | قد لا أستطيع اللحاق بالعشاء في المنزل، تعرفين كيف تكون أيام الجمعة. |
| Eğlenebiliriz fakat annemi işten... almam gerektiğini unuttum ve bunun nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | يمكننا رفسها لكن نسيت , كان عليّ أن أذهب سأخذ أمي من العمل وأنتي تعرفين كيف ذلك |
| Bu sana ders olsun. 20 milyonun var ama kahveye çörek banmayı bilmiyorsun. | Open Subtitles | فقط أردت أن أعرفك الطريقة , تملكون 20 مليون دولار ولا تعرفين كيف تغمسين |
| Belki nasıl dileneceğini bilmiyorsun, belki de ihtiyacın yok. | Open Subtitles | ربما لم تعرفين كيف تسألين أو ربما ما كنتِ بحاجة إليها |
| Bana bak, onu nasıl kullanacağını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | فتاه، أسمعى. أنت لا تعرفين كيف تستعملين ذلك الشيء. |
| Yani zavallı kızın nasıl öldüğünü hâlâ bilmiyor muyuz? | Open Subtitles | لذا مازلتِ لا تعرفين كيف قُتلت تلك الفتاة المسكينة؟ |
| Tamam, tamam. Kapı çalmayı bilmiyor musun sen? | Open Subtitles | حسناً،حسناً،الا تعرفين كيف أن تطرقي؟ |
| Thistle, Kate'i nasıl insana çevrileceğini bilmiyor musun? | Open Subtitles | "ثيسل" ألا تعرفين كيف يمكنكِ إعادة "كايت" لطبيعتها؟ |
| Sen canlı sohbet ortamı ayarlayabilirsin ama insanlar nasıI hisseder bunu bilemezsin | Open Subtitles | يمكنك الاعداد لمحادثة على الانترنت ولكنك لا تعرفين كيف يفكر الناس |
| Başkalarının nasıl düşünmesi, hissetmesi gerektiğini bildiğini söylemek tam da çok büyük sorunları olan birinin yapacağı bir şey. | Open Subtitles | أن تُفكري بأنكِ تعرفين كيف يمكن لأشخاص الاخرين كيف يجب أن يفكروا ويشعروا هذا يبدوا كشخص لديه مشكلة كبيرة |
| Tam olarak neden olduğunu hiçbir zaman bilemeyebilirsiniz ama artık nasıl ve nerede başladığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | لا يهم ، لن يمكنك أبداً أن تعى لماذا تحدث كل الأشياء و لكنك الآن تعرفين كيف و متى بدأ الأمر ، و هذا ما يهم |
| Bir partiyi mahvetmeyi iyi biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرفين كيف تفسدين الحفل، أليس كذلك ؟ |
| Bunu yapabilirsin. Dans etmeyi biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً, تسطيعن فعل ذالك تعرفين كيف ترقصين |