| Beni daha önce görmediğini söylediğinde Ciddi miydin? | Open Subtitles | هل كنت تعني ذلك بقولك أنه لم يسبق لك رؤيتي من قبل؟ |
| Ciddi olamazsın. Unutma, kendini akıntıya bırak. | Open Subtitles | هيا يا صاحبي أنت لا تعني ذلك هل تذكر ما قلته عن الإنجراف مع التيار؟ |
| Ona Ciddi olup olmadığını sordum ve o da Ciddi olduğunu söyledi, bu yüzden onun üzerinden para kazandım ve 35 dolar topladım. | Open Subtitles | يجب أن أفكر بالطهي كمجال لذا سألتها إن كانت تعني ذلك حقا وقالت أنها تعنيه لذا صنعت البعض وبعته عليها مقابل 35 |
| Öyle demek istemedi... | Open Subtitles | كلا انها لا تعني ذلك انها مرتبكة قليلاً فحسب |
| Eminim Öyle demek istememiştir. | Open Subtitles | يا للهول، يارجل. متأكد أنّها لا تعني ذلك. |
| Hayır, hayır, Mustafa, bunu demek istiyor olamazsın. | Open Subtitles | لا لا يا مصطفى لا يمكنك أن تعني ذلك |
| Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعني ذلك حقا ؟ |
| - Bunu kastetmedin. | Open Subtitles | أنت لا تعني ذلك. |
| Bence büyükannem Ciddi. | Open Subtitles | اشياء لم تكن هناك ولكن اعتقد ان الجدة تعني ذلك |
| Kendi kendine bir şeyleri anlamaya ihtiyacın olduğunu söylediğinde, Ciddi olduğunu sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنه عندما قلت أنك تريد أن تكتشف أشياء عن نفسك , أنك كنت تعني ذلك |
| Ciddi olduğuna bile emin değilim. Belki Ciddi değildi. | Open Subtitles | لست متأكد انها حتى تعني ذلك أو حتى لم تكن تتعمده |
| Ciddi olmadığını düşünmüştüm, ama eğer ciddiysen... | Open Subtitles | استنتجت بأنك لم تعني ذلك ولكن إن فعلتِ, إذن.. |
| Ciddi misin yoksa zorunluluktan mı böyle söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تعني ذلك أم أن تشعر أن ملزم بقوله فحسب؟ |
| Ciddi olamazsın. Sadece gösteri yapıyorlardı. | Open Subtitles | أنت لا تعني ذلك هم كانوا فقط يتباهوا |
| Ama ikiniz de Ciddi olduğuna inanmazsınız. | Open Subtitles | كلاكما يعرف بأنّك لا تعني ذلك حقاً |
| Öyle demek istemedi, sadece çok üzgün. | Open Subtitles | هي لم تكن تعني ذلك انها قلقة فحسب |
| - Gerçekten Öyle demek istemedin. | Open Subtitles | أنت لا تعني ذلك حقاً |
| Sanırım bunu demek istedi. | Open Subtitles | و أظنّ أنّها كانت تعني ذلك. |
| Evet, istedin. Tam olarak bunu demek istedin. | Open Subtitles | تعني ذلك بالضبط |
| İsaburo, cidden böyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | ،(إيزابورو) هل تعني ذلك حقا؟ |
| Yeterince toplantıya katıldım zaten. Bunu gerçekten istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعني ذلك.. |