| Küçükken her gece uyumadan önce annem bana Bu şarkıyı söylerdi. | Open Subtitles | كل ليلة حينما كنت شاباً، والدتي كانت تغني هذه الأغنية لي |
| Adam "eğer Bu şarkıyı öğrenip, gelip söylerse herkese bir çeyreklik vereceğim" dedi. | Open Subtitles | قال لها إذا عرفت أن تغني هذه الأغنية سوف أخصم لك الربع |
| İlk kez Bu şarkıyı söylediğini duyduğumda, sana aşık oldum. | Open Subtitles | لقد وقعتُ في حبك منذ أول مرة سمعتك تغني هذه الأغنية |
| Biliyor musunuz, Bu şarkıyı çok söylüyor işin komik tarafı ise, şarkı epey uzun. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد سمعتها تغني هذه القطعة من قبل الطريف أن هذه المقطوعة طويلة جداً |
| Bu şarkıyı kızımla birlikte söylemek istiyorum, çünkü bir meleğin sesine sahip. | Open Subtitles | سأجعل ابنتي تغني هذه الاغنية معي لان لديها صوت ملاك |
| Herhangi biri Bu şarkıyı sizden daha iyi söyleyebilir. | Open Subtitles | وأي فتاة منهن يمكنها أن تغني هذه الأغنية أفضل منكن أيتهن العاهرات. أي فتاة منهن! |
| Annem bana uyuyamadığım zamanlar Bu şarkıyı söylerdi. | Open Subtitles | ...أمي كانت تغني هذه الأغنية حينما كنت لا أشعر بالنعاس |
| Sana kaç kere daha söyleyeceğim Bu şarkıyı söyleme diye? | Open Subtitles | كم مرة أخبرتك بألا تغني هذه الأغنية؟ |
| Cory Bu şarkıyı söyleye söyleye burada koştururdu. | Open Subtitles | لقد كنت تغني هذه الأغنية دائماً |
| Çizgilerini çok iyi biliyorum. Bu şarkıyı o mu söylüyordu? | Open Subtitles | هل كانت تغني هذه الأغنية ؟ |
| Nando, sen her zaman Bu şarkıyı söylüyorsun | Open Subtitles | "ناندو " ، أنت دائما تغني هذه الأغنية |
| Sen de orada onlarla birlikte Bu şarkıyı söylüyor olmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تغني هذه هناك معهم |
| Bu şarkıyı ona söylemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تغني هذه الأغنية له |
| Neden Bu şarkıyı çalıyorsun? | Open Subtitles | لم تغني هذه الأغنية؟ |