| salgın söz konusu değildi. | Open Subtitles | أثمر هذا المجهود بعدم تفشى أى وباء بالمدينه |
| Biyolojik bir salgın var burada. | Open Subtitles | لدى تفشى حيوي لم يؤثر عليه أي شيء رميناه |
| En son 2006'da Namibya'da çok kötü bir salgın yaşandı. | Open Subtitles | وكان أخرها خلال تفشى سئ فى ناميبيا 2006. |
| Çünkü tüm kalplerin sırlarının açığa çıkacağı mahşer gününde hesap vereceksiniz bu iki insanın kutsal evlilik bağıyla bağlanamaması için bir sebep bilen varsa şimdi konuşsun. | Open Subtitles | بما أنكم ستلاقون في الآخرة عندما تفشى ما في الصدور أنه من يرى أن لا يجتمعا هذا الإثنان في هذا الزواج المقدس أن يعلن اعتراضه الآن |
| Bu vampirler sırlarının açığa çıkmasından rahatsız olmayacaklar mı? | Open Subtitles | ألن ينزعج مصاصو الدماء كونك تفشى الأسرار ؟ |
| Hindistan'da kolera salgını patladığında, yüzlerce, binlerce insan mağdur oldu. | Open Subtitles | عندما تفشى وباء الكوليرا في الهند , سقط مئات الآلاف الضحية. |
| Cadı mahkemelerini durdurmak için, ve salgın her yere yayılmadan yargıç koltuğunuzu bırakmalısınız. | Open Subtitles | وقتكِ الملائم قد جعل من منصب الولي شاغر وجميع محاكمات الساحرات توقفت والوباء قد تفشى فى جميع الانحاء |
| İki haftadır yeni salgın görülmedi. | Open Subtitles | . لا يوجد حالات تفشى جديدة لمدة إسبوعين |
| Korkarım ki, ordunuzda bir salgın baş gösteriyor. | Open Subtitles | وأخشى أن المرض تفشى |
| Burada bir tür salgın yaşıyoruz. | Open Subtitles | هناكوباء من نوع ما تفشى هنا |
| salgın gittikçe yayılıyormuş. | Open Subtitles | الوباء تفشى |
| salgın hastalık başladı! | Open Subtitles | "تفشى الوباء" |
| CDC'yi ara, onlara bir bir... bir Şarbon salgını olduğunu söyle. | Open Subtitles | --أخبروا المشفى أن هناك تفشى مرض الجمرة الخبيثة |
| Sonraki kasabada biraz soruşturdum Hudson Virüsü salgını olduğunu duyduklarını söylediler. | Open Subtitles | , ولقد سألت بالبلدة المجاورة (وقد قالوا أنهم قد سمعوا أنه قد تفشى وباء فيروس (هادسون |