Kim sevdiğini birini geri getirmek için elinden gelen her şeyi yapmaz ki? | Open Subtitles | الذين لا تفعل كل ما هو ممكن لتحقيق أن أحب واحدة الى الوراء؟ |
İdamını önlemek için elinden gelen her şeyi yapmanı umuyorum senden. | Open Subtitles | أنا أتوقع منك أن تفعل كل ما في وسعكم لمنع إعدامه, |
Yapabileceğin her şeyi yapmak ve güverteyi yararına şeylerle doldurmalısın, yani bağışıklık sistemini beslenme ile güçlendirmek ve vitaminleri hastalığa karşı vücuda destek için kullanmalısın çünkü yetersiz beslenme kanseri yenmene yardımcı olmaz. | Open Subtitles | . عليك ان تفعل كل ما بإمكانك القيام به هو بأن تصلِح اﻷمور لِصالحك. و هذا يعني بناء النظام المناعي غذائيّاً |
Söylediğim her şeyi yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | كنت دون وأبوس]؛ ر لها أن تفعل كل ما أقول. |
O sesi duyup da çocuğa bir iki lokma... vermekten... başka çaren yoksa her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | عندماتسمعذلكالبكاء, ولا يوجد شيء بإمكانك فعله إلا بشيء تضعه في فم ذلك الطفل فأنت تفعل كل ما يلزم , حسنا حضرة المدير ؟ |
- İşini iyi yaptığına eminim. | Open Subtitles | حسنا اعرف انك تفعل كل ما فى وسعك؟ |
Şimdi de size çizdiği profile karşı gelmek adına her şeyi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | و الآن أنت تفعل كل ما بوسعك لـ... تقلب كل معارفها عنك ضدها |
Eğer bu sevdiğin birisi olsaydı onu kurtarmak için elinden ne geliyorsa yapmaz mıydın? | Open Subtitles | اذا كان هناك من تحبة , الن تفعل كل ما بوسعك لأنقاذه ؟ |
Sağlıklı düşünemiyor ve senin de onun sağlıklı olabilmesi için elinden geleni yapman lazım ki bunun için de onu ayık tutman gerek. | Open Subtitles | انها منفصلة عن واقعها وانت عليك المسؤولية أن تفعل كل ما تستطيع للمساعدة وهذا يعني مساعدتها على البقاء نظيفه من المخدرات |
Şu andan itibaren buradan gitmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سوف تفعل كل ما يلزم لتغادر المكان |
Ve söylediğim her şeyi yapmak zorundasın. | Open Subtitles | نعم أنا، وعليك أن تفعل كل ما أقوله. |
Ama Dr. Phil'in dediği her şeyi yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لكن ليس عليك أن تفعل كل ما يطلبه منك الدكتور (فيل). |
Eğer ona değer veriyorsan elinde tutmak için her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | إن كنت تهتم لها فعلاً لابد من أن تفعل كل ما في وسعك للإحتفاظ بها |
100 gün, dediğim her şeyi yaparsın ya da yapmazsın. | Open Subtitles | طيلة مئة يوم، تفعل كل ما آمرك به، -أو خالف -حسناً |
Mitchell, aynı kaderi paylaşmasınlar diye elinden gelen her şeyi yapmanı istemez miydi? | Open Subtitles | الن يرغب ميتشل بان تفعل كل ما بوسعك لتتأكد ألا يعاني أحد اخر من مصيرك؟ |
- İşini iyi yaptığına eminim. | Open Subtitles | حسنا اعرف انك تفعل كل ما فى وسعك؟ |
Eğer o maddeyi kullanırsanız size söylenen her şeyi yapıyorsunuz ve hiçbir şey hatırlamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنك تفعل كل ما يطلب منك ولا تتذكر شيئاً |