başını çeviriyorum ki çekip giderken beni rahat izleyebilesin bunu kaçırmak istemezsin | Open Subtitles | ، سأدير رأسكِ ليتسنى لكِ مشاهدتي وأنا أرحل لا تريدين أن تفوتي هذا |
Gitsen iyi olur. Uçuşunu kaçırmak istemezsin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تغادري الآن لا أريدك أن تفوتي رحلتك |
Uçağını kaçırma. Git hadi buradan. | Open Subtitles | لا تفوتي رحلتكِ، إذهبي من هنا. |
Eğer daha iyi hissedeceksen söyleyeyim, pek bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | إذا كان ذلك يعزيك فأنتِ لم تفوتي الكثير. |
Üzgünüm.Bak otobüsünü kaçırmanı istemem | Open Subtitles | لا أستطيع الشرح الآن أنا أصف لا أريدك أن تفوتي حافلتك |
Saat 10'daki randevuyu kaçıracaksın ve bunu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | سوف تفوتي الاجتماع في 10: 00 وأنا لا أريد أن أفعل هذا، حسنا؟ |
Bu tarz bir drama senin hayatında olsaydı kaçırmazdın değil mi? | Open Subtitles | لا تفوتي وجود هذا النوع من الدراما في حياتك، صحيح ؟ |
Bu cumartesi? Meg, Stewie'nin ilk doğum gününü kaçıramazsın. | Open Subtitles | هذا السبت ميغ لا يمكن ان تفوتي حفلة عيد ميلاد ستوي الأولى |
Şöyle bir diyalogu kaçırmak istemezsin: | Open Subtitles | لاتريدين أن تفوتي هذا السيناريو |
Bakın, randevunuzu kaçırmak zorunda değilsiniz. Sizi ben götürürüm. | Open Subtitles | ليس عليكِ أن تفوتي ميعادك سأقوم بتوصيلك |
Partiyi kaçırmak istemezsin. | Open Subtitles | انت لا ترغبين في أن تفوتي الحفلة |
Böyle bir şansı kaçırma bence. | Open Subtitles | أنّكِ حقًا لا تريدين أن تفوتي هذا. |
Uçağını kaçırma. | Open Subtitles | لكي لا تفوتي رحلتك |
Konuşmayı kaçırma. | Open Subtitles | لا تفوتي الخطاب |
kaçırmadın. Sen hiç bir şeyi kaçırmadın. | Open Subtitles | أنتِ لم تفوتي ذلك. |
Hiçbir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | لم تفوتي أي شيء |
Bir şey kaçırmadın. Güven bana. | Open Subtitles | لم تفوتي أي شيء صدقيني |
Önünde daha bir sürü macera var ve hiçbirini kaçırmanı istemiyorum. | Open Subtitles | وهناك الكثير من التجارب المثيره الي ستكون متاحه لك وانا لا اريدك ان تفوتي ولا واحده |
- O yüzden beni yolladı, çekimi kaçırmanı istemedi. | Open Subtitles | لهذا أرسلتني، لم تشأ أن تفوتي إلتقاط الصورة، إذهبِ |
- O yüzden beni yolladı, çekimi kaçırmanı istemedi. | Open Subtitles | لهذا أرسلتني، لم تشأ أن تفوتي إلتقاط الصورة، إذهبِ |
Acele et, kaçıracaksın. | Open Subtitles | حسنا، أسرعي لكي لا تفوتي ذلك |
- Tamam. Uçağını kaçıracaksın. | Open Subtitles | لكي لا تفوتي رحلتك |
Hadi şimdi git bakalım yoksa masajını kaçıracaksın. | Open Subtitles | الأن اذهبي قبل أن تفوتي مساجك |
Liz, sen asla ailenle Noel'i kaçırmazdın. | Open Subtitles | ليز .. أنت لم تفوتي أي عيد ميلاد مع عائلتك |
Tek bir ayı bile kaçıramazsın. - 80 yıl mı? | Open Subtitles | كل شهر لمدة 80 سنة لا تفوتي شهر |