| Beni dövebileceğine dair kumar oynuyorsun. | Open Subtitles | أنت تقامر لذلك لو نحن نحاربك يمكنك أَن تضربني |
| Ve beni döversen Bayan Terrill sana hayranlık duyar diye kumar oynuyorsun. | Open Subtitles | وأنت تقامر بأنك إذا ضربتني انسة تيريل ستحترمك لذلك |
| Paran var, kumar oynayabilirsin. On binlerce show kızları! | Open Subtitles | ولديك المال, وانت تقامر ولديك 10000 فتاة |
| Hala kumarbaz mısın Gerbino? Bahse girmek ister misin? | Open Subtitles | الازلت تقامر , جيربينو لتريد عقد رهان؟ |
| Hayır, bütün paramızı kumarda kaybetmene izin vermiyoruz. | Open Subtitles | أظن بإمكانى كسب هذا المبلغ لا، لن ندعك تقامر باموالنا |
| Neden insanların hayatıyla kumar oynamak varken parayla kumar oynayasın? | Open Subtitles | لمَ تقامر بالنقود بينما تستطيع المقامرة بحياة الناس ؟ |
| İnsan hayatıyla kumar oynamak varken, niye parayla oynayayım? | Open Subtitles | لمَ تقامر بالنقود بينما تستطيع المقامرة بحياة الناس ؟ |
| Ne zaman ki kumar oynasan sonunda kaybedersin, dostum. | Open Subtitles | كلما تقامر يا صديقي, ففي نهاية الأمر تخسر. |
| Bir dahaki sefere kendi hayatınla kumar oyna. | Open Subtitles | في المره القادمه عندما تقامر راهن على حياتك |
| Bir dahakine kendi hayatınla kumar oyna. | Open Subtitles | في المره القادمه عندما تقامر راهن على حياتك |
| İnsanlar hayatları üzerine kumar oynuyorlar ve paralarını sahte banknot olarak alıyorlar. | Open Subtitles | الناس تقامر بحياتها وتحصل على مئات مزيفة |
| Sahte parayı yakıp bir daha kumar oynamayacağına söz verdiğin gibi mi? | Open Subtitles | ألم تفعل ذلك بطريقة أحراقك المال المزيف حيث وعدت بأنك لن تقامر ثانيةً ؟ |
| Eğer onun parası ile kumar oynadığını öğrenirse yapılacak bir şey kalmaz. | Open Subtitles | إذا عرف أنك تقامر بماله، لن يكون هناك حوار بعد ذلك |
| kumar oynamam, efendim siz de insanların hayatları ile kumar oynamamalısınız. | Open Subtitles | انا لا اقامر ، سيدي وانت ايضا لا تقامر خاصة بحياة الناس |
| kumar oynamam, efendim siz de insanların hayatları ile kumar oynamamalısınız. | Open Subtitles | انا لا اقامر ، سيدي وانت ايضا لا تقامر خاصة بحياة الناس |
| İçki içersin, kumar oynarsın, neredeyse her gece farklı bir kadınla birlikte olursun. | Open Subtitles | أنت تحتسي الشراب , أنت تقامر لديك نساء مختلفات هنا كل ليلة |
| Ama yapamazsın, çünkü patronun parasıyla kumar oynuyorsun. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك لأنك كنت تقامر بأموال رئيسك. |
| Ama, Messina'ya Montgomery'den önce girebilmek için o adamların, hayatları üzerine kumar oynuyorsun. | Open Subtitles | ... ولكنك تقامر بحياة أولائك الرجال "لمجرد أن تهزم "مونتغومـرى ... "فى "ميسينـا |
| Sen serserilerle takıldığında, paranı kumarda yediğinde, uyuşturucu ve içkiye saplandığında sürekli öfkeli olduğunda hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | لم أدعك تصاحب هؤلاء الأشرار. لم أجعلك تقامر بكل تلك الأموال. لم أجعلك تتعاطى المخدرات أو الكحوليات |
| Onun yerine ucuz bir zevk için boş yere bahis oynamaya gittin. | Open Subtitles | عوضاً عن هذا، كنت تقامر من أجل المتعة الرخيصة لإرضاء لا شيء |
| Bu kumarı kaybettikleri ve neredeyse hiç balığın gelmediği yıllar olur. | Open Subtitles | هنالك سنوات تقامر الدّببة فيها بالفشل وبالكاد تظهر فيها الأسماك |