| Annenin ölüm yıl dönümünde bir kızı öpmek istemiyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تريد تقبيلي بسبب ذكرى موت أمك اليوم ؟ |
| Arkadaşlarıma kalmaya gittiğimde kendimi açık etmeden kızlara beni öpmek istemeyeceklerini anlatmak için panik ataklar geçirirdim. | TED | في المبيت عند أصدقائي كانت تصيبني نوبات فزع محاولة إنهاء أي علاقة مع فتاة لم ترد تقبيلي من دون أن أكشف حقيقتي. |
| Önce beni öldürmek, şimdi de öpmek istiyorsun. | Open Subtitles | في البداية تريدين قتلي و الآن تريدين تقبيلي |
| Onunla ilgilenince Paw Paw olduğumu sanıyor ve beni öpmeye çalışıyor. | Open Subtitles | في كل مرة اعتني بها تظن بأنني باو باو وتحاول تقبيلي |
| Ve şimdi Bay Burns'ün odasında beni öpmeye çalıştı. | Open Subtitles | والآن، في أرباع السّيد بورنس , حاول تقبيلي. |
| Evet, beni sonra öpebilirsin. Frank, istersen sen de öpebilirsin. | Open Subtitles | أجل, يمكنكِ تقبيلي لاحقاً أنتَ أيضاً يا فرانك, لو أردت |
| Önce beni öldürmek, şimdi de öpmek istiyorsun. | Open Subtitles | في البداية تريدين قتلي و الآن تريدين تقبيلي |
| Konuşmadan yakamı bırakmayacak. Beni öpmek istiyor. | Open Subtitles | الشاب لن يستسلم حتى أجلس معه, الشاب يريدُ تقبيلي. |
| Neden Keisha döndüğümde beni öpmek bile istemedi? | Open Subtitles | لم كييشا لاترغب في تقبيلي أول شهرين كنت بها في البيت ؟ |
| Ve bu yüzden beni öpmek istiyorsun. | Open Subtitles | و هذا هو السبب الذي يجعلك تعتقدين أنكِ تودين تقبيلي |
| "Örneğin, 'belki beni öpmek istiyorsundur' cümlesi, 'beni şimdi öpmek istiyorsun'a döner." | Open Subtitles | على سبيل المثال , ربما تريد تقبيلي الآن تصبح , تريد تقبيلي الآن |
| Beni ilk öpmek istediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | تذكرين المرة الأولى التي حاولت فيها تقبيلي ؟ |
| öpmeye çalıştı. Ama bir şey olmadı çünkü onu ittim. | Open Subtitles | حاول تقبيلي لكن لم يحدث شيء لأنني دفعته بعيداً |
| Bu çocuk kapıya geldi, beni öpmeye çalıştı, sonra kustu ve ağlamaya başladı. | Open Subtitles | ،هذا الغلام يأتي إلي باب منزلي ،يحاول تقبيلي ثم يتقيأ ويبدأ البكاء |
| Beni öpmeye çalıştığınızda ne kaçırdığınızı görmek için mi? | Open Subtitles | تفتقدين ماذا كنت ستحصلين عليه عندما حاولتِ تقبيلي سابقاً؟ |
| Zavallı Dave. Beni öpmeye çalışırkenki yüzü gözümün önünden gitmiyor. | Open Subtitles | ديف المسكين, بقيت أرى وجهه عندما حاول تقبيلي. |
| Bak, belki birden söyleyeceğim ama dün gece beni öpmeye çalışmadığın için kendime güvenim azaldı biraz. | Open Subtitles | لعل هذا صريح، لكن أشعر بريبة لعدم سعيك تقبيلي أمس |
| -Merhaba demek için beni öpebilirsin. | Open Subtitles | تعلم أنك تستطيع تقبيلي قبلة الترحيب يا فرانك |
| Sen New York'taki en sevimli kızsın ve beni öpmeyi sen de istiyorsun ya da seni öpmemi. | Open Subtitles | وأعتقد بأنك أجمل فتاة في نيويروك، وتعلمين بأنك تريدينني أن أقبلك. أو أنك تريدين تقبيلي.. |
| Belki de onu öpmem o kadar da kötü bir fikir değil di, ha? | Open Subtitles | ربما لم تكن فكرة سيئة تقبيلي لأمك |
| öpüşme tarzım karşımdakini öpüşmemeye zorlamaya odaklı. | Open Subtitles | تم تصميم إسلوب قبلاتي لكي أجعل الناس يتوقفون عن تقبيلي |
| Beni öpebilirsin biliyorum ama öpecek misin? - Ne? - Unut bunu. | Open Subtitles | انا اعلم انك تستطيع تقبيلي لكن ربما تكون قبلتني ماذا انسى الامر , بالطبع تستطيع تقبيلي |
| Peki gerçek nedir? Onu öpmenin hayatın sonu olduğu. | Open Subtitles | أخبرتها أن تقبيلي إياها سيكون نقطة فاصلة في حياتي. |
| - Çünkü önce beni öpmen gerekiyor. - Nasıl? - Nasıl? | Open Subtitles | أظن أن عليك تقبيلي أولاً، كيف؟ |
| Hayatımı kurtardığın için veya beni öptüğün için bir daha özür dileme. | Open Subtitles | لا تعتذرى أبداً لإنقاذ حياتي أو تقبيلي |
| Uzun zamandır böyle öpüşmemiştim. | Open Subtitles | لم يتم تقبيلي بهذه الطريقة منذ فترة كبيرة |