Birçok primatta sosyal iletişim ağı yaş ilerledikçe azalmaya başlar. | Open Subtitles | شبكات العلاقات الأجتماعية تتراجع من حيث التوطد مع تقدم العمر في الكثير من الرئيسيات. |
Birçok primatta sosyal iletişim ağı yaş ilerledikçe azalmaya başlar. | Open Subtitles | شبكات العلاقات الأجتماعية تتراجع من حيث التوطد مع تقدم العمر في الكثير من الرئيسيات. |
Hem yaş, tecrübe ve bazı oral becerilerde ustalık getiriyor. | Open Subtitles | أيضا، مع تقدم العمر تأتي الخيرة والريادة في بعض المهارات الفموية |
Biz genellikle yaşlandıkça gençken olan arzularımızı kaybettiğimizi düşünürüz. | TED | نعتقد في غالب الأحيان إنّه مع تقدم العمر نفقد رغباتنا التي ارتبطت بمرحلة الشباب. |
Yaşlandırma programı, insanların yaşlandıkça görsel olarak nasıl değiştiklerini gösteren bir yazılımdır. | Open Subtitles | يستخدم برنامج تقدم العمر نمذجة متطورة للتنبأ بالتغيرات المرئية في الشخص عندما يكبرون |
yaşlandıkça daha iyi oluyorsunuz, ama garip bir şekilde bu veri setindeki zirve performansı yakalamanız, 30'lu yaşların sonunu ve 40'lı yaşların başını buluyor. | TED | و كلما تقدم العمر تصبح أفضل، و لكن المثير للإهتمام، أنك لا تصل قمة الأداء في مجموعة البيانات هذه إلا عندما تصل أواخر الثلاثينات و بداية الأربعينيات من العمر. |
- Muhtemelen yaş yüzündendir. | Open Subtitles | من المحتمل أن تكون مشكلة تقدم العمر معذرةٍ ؟ |
Her yaş grubu... çürür. | Open Subtitles | ..مع تقدم العمر كل شئ يفسد |
Böylece, bu kadınların beyinleri, emekli milli futbolcuların beyinlerine benzer ve yaşlandıkça bunama hastalıklarında aynı risklerle karşılaşabilirler. | TED | وبهذه الطريقة، أدمغة هؤلاء النساء تبدو مثل أدمغة لاعبي دوري كرة القدم المتقاعدون، ومن المحتمل أن يواجهن نفس مخاطر أمراض الخرف مع تقدم العمر. |
Vahşi bir hayvan bile yaşlandıkça evcilleşir. | Open Subtitles | حتى الحيوان البري يُروض مع تقدم العمر |
Küpe takmasan da yaşlandıkça kulaklar uzuyor. | Open Subtitles | واللتان يستمران بالنمو مع تقدم العمر |
yaşlandıkça daha da beter oluyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تحصل على أي أفضل مع تقدم العمر. |
Ben şarap gibiyim, yaşlandıkça geliştim. | Open Subtitles | أنا مثل النبيذ. تحسنت مع تقدم العمر |
yaşlandıkça yumuşuyorum galiba. | Open Subtitles | لا بد أني أصبحت رقيقاً مع تقدم العمر |