| Sen bir şey söylemedin ben de bir şey ayarlamadım. | Open Subtitles | إذن, أنتَ لم تقل أي شيء و أنا لم أتطرق للموضوع |
| Kafatasımı kemiren böceklerle dolaşmama izin verip bir şey söylemedin mi yani? | Open Subtitles | تركتني أسير في الأرجاء مع حشرات تلتهم جمجمتي و لم تقل أي شيء ؟ |
| Dostum, sadece anlamaya çalışıyormuş gibi yap. bir şey söyleme. | Open Subtitles | أخي دع الأمر يبدو وكأنك تحاول لا تقل أي شيء |
| Ona bir şey söyleme. Sadece bak. Bir dakika. | Open Subtitles | إذاً لا تقل أي شيء فقط انظر له، دقيقة واحدة |
| Bana Hiçbir şey söyleme. Benimle ilgili bir şey değil. | Open Subtitles | لا تقل أي شيء لي لا علاقة لي بهذا الأمر |
| Arkadaşın varoşlarla takıldığını söylediğinde hiçbir şey söylemedin. | Open Subtitles | ولم تقل أي شيء عندما قال صديقك ذلك الشيء بخصوص مواعدتك شخص أقل من مستواك. |
| bir şey söylemedi. Ama bir hafta kalır herhalde. [MÜZİK BİTER] | Open Subtitles | لم تقل أي شيء عدا أنها ربما ستبقى لأسبـوع، وإن يكن. |
| Hiçbir şey söylemedi, hiçbir şey yapmadı. O sadece... Oturdu, baktı ve... | Open Subtitles | ولم تقل أي شيء ولم تفعل أي شيء إنها بقت واقفة... |
| Bilardo odası hakkında hiç bir şey söylemedin. | Open Subtitles | أنت لم تقل أي شيء عن غرفة بلياردو |
| Bu arada Jay ve Frankie ile ilgili kimseye bir şey söylemedin değil mi? | Open Subtitles | بالمناسبة لم تقل أي شيء لأحد بمسألة " جاي " و " فرانكي " أليس كذلك ؟ |
| Günler geçti, yine de bir şey söylemedin. | Open Subtitles | وبعدها مرت الأيام ولا زلت لم تقل أي شيء |
| Tamam, en başta bir şey söyleme ve hiçbir şeye uzanma. | Open Subtitles | حسناً، في الأول لا تقل أي شيء و لا تحاول مد يدك لأي شيء ماذا تفعل يا رجل؟ |
| Kes sesini. bir şey söyleme. O bir federal ajan. | Open Subtitles | أغلق فمك لا تقل أي شيء انه عميل فيدرالي |
| Sakın başka bir şey söyleme. Bir saniye! | Open Subtitles | تمهل، لا تقل أي شيء آخر، ثانية واحدة |
| Hiçbir şey söyleme yoksa bizi bütün gün sorguya çekerler. | Open Subtitles | لا تقل أي شيء وإلا سنظل هنا طوال اليوم |
| Hiçbir şey söyleme. | Open Subtitles | لا تقل أي شيء لقد كُنت اتسكع فحسب |
| Ama hiçbir şey söylemedin. | Open Subtitles | في محطة الوقود الذي شاهدناه ولم تقل أي شيء |
| Bankacılıkla ilgili hiçbir şey söylemedin. | Open Subtitles | لم تقل أي شيء عن العمل كمصرفيّ |
| Hayır, o evde yaşamış olduğu şeyleri düşünerek, kendisi bir şey söylemedi, biz de bir şey sormadık... henüz. | Open Subtitles | لا, بخصوص ما مرت به في ذلك المنزل لم تقل أي شيء ونحن لم نسألها إلى الآن |
| Dr. Brennan'ın karşısında beni desteklemen lazım. Hiçbir şey söylemedi ama ne düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | (أنت يجب أَن تؤيّدني مع دكتورة (برينان أنها لم تقل أي شيء |
| Anahtarlarla ilgili bir şey demedin. | Open Subtitles | أنت لم تقل أي شيء عن المفاتيح |
| Konuşmayın, bir şey söylemeyin. Bırakın size bakayım. | Open Subtitles | لا تتكلم، لا تقل أي شيء اسمح لي أن أنظر إليك |
| Siz şehir dışındayken onu delirtecek şeyler yaptım ama hala tek kelime bile etmedi. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا العمل الشنيع بينما كنتم مسافرين وما زالت لم تقل أي شيء حول هذا الموضوع |
| Acımı ve kederimi gördün ve hiçbir şey demedin ha? | Open Subtitles | رأيت ألمي و حسرتي و لم تقل أي شيء |