| Keşke seni daha küçükken tanıyabilseydim, annesiz Büyümek senin için zor olmalı. | Open Subtitles | أتمنى لو كُنت أعرفك و . أنتِ أصغر لابد أنه كان صعباً عليكِ . أن تكبري بدون أم |
| Büyümek seçim yapmak demektir, çocuksu ihtiyaçlarla yetişkin arzuları arasında seçim yaparsın. | Open Subtitles | لقد قمتي بأختيار هذا ما يعنية أن تكبري .. القيام بالأختيارات الأختيار بين أحتياجات الطفولة و رغبات الكبار |
| Ben seni hastane köşelerinde süründürürken ...nasıl büyüyüp, okula gidip, evlenebilirsin ki. | Open Subtitles | كيف لك ان تكبري وتذهبي للكلية وتتزوجي وانا اعذبك فى المستشفي معي |
| büyüyüp, annen yaşasaydı onun gurur duyacağı biri olmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تكبري وتكونى هذا الشخص اريدك ان تجعلى امك فخورة بك |
| Yıllar oldu ama sen hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | لقد مرت سنوات ولم تكبري يوم واحد |
| Eminim biraz daha büyüdüğünde takmana izin verilir. | Open Subtitles | انا متاكد من انك عندما تكبري قليلاً, سيكون من المسموح لك هذا. |
| 24 saatte, 7 saat uyku uyuyacaksın... 7 günde 1 kez yemek yiyeceksin ve bu andan itibaren hiç yaşlanmayacaksın. | Open Subtitles | أنتي ستنامي ستّ ساعاتَ كُلّ 24 ساعة و ستتغذي ، يوم واحد كل سبعة ايام ومِنْ هذه اللحظةِ، انتي لن تكبري ابدا |
| Resmi büyütebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ أن تكبري الصورة؟ |
| Sıradan dertlerle büyüme fırsatı bulamadığın için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنكِ لم تستطيعي أن تكبري بجميع الأشياء العادية |
| Ama büyümen ve bu Cuma'ya kadar taşınman gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليكِ ان تكبري وعليكِ ان تنتقلي من هنا قبل الجمعة |
| Neden Büyümek için bu kadar acele ediyorsun? | Open Subtitles | لم العجلة؟ لم تريدين ان تكبري بسرعة? |
| Ona ya da bir şey ile Büyümek değildi. | Open Subtitles | أنت لم تكبري معها أو أي شيء |
| Sadece Büyümek için bu kadar acele etmeni istemiyorum, oldu mu? | Open Subtitles | لا أريدك أن تتسرعي لكي تكبري |
| büyüyüp evlendiğinde, Bu, alyansın olacak. | Open Subtitles | عندما تكبري وتتزوجي، هذا سيكون خاتم زفافك |
| Şimdi tavuğunu ye ki büyüyüp benim gibi küçük ve zayıf değil, | Open Subtitles | الان كلي هذا الدجاج حتى تكبري وتصبحين قوية مثل ابيك |
| büyüyüp annen gibi olmak istemezsin. | Open Subtitles | أنتي لاتريدين أن تكبري وتصبحي مثل أمك |
| Hiç yaşlanmamışsın. Sana bir hediye getirdim. | Open Subtitles | لم تكبري. ولقد جلبت لكِ هديّة. |
| Şu haline bak. Hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | انظري لنفسكِ، لم تكبري يوماً |
| Yaşlanmışsın. Bayan Frederic, sen yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | سيّد (فيريديك) و أنتِ لم تكبري |
| Ah Robin.... ...ben de eskiden böyle düşünürdüm. Ama biraz daha büyüdüğünde sen de anlayacaksın. | Open Subtitles | لقد كنت افكر بهذه الطريقة ايضاً ، ولكنكِ ستفهمين عندما تكبري اكثر |
| Ve büyüdüğünde, eğer uslu bir kız da olursan sen de patron olabilirsin. | Open Subtitles | عندما تكبري وإذا كنت فتاة جيدة يمكنك ان تكونِ الرئيسة، أيضاً |
| Sen asla yaşlanmayacaksın Gemma. Zaman, güzelliğini açığa çıkarıyor. | Open Subtitles | لن تكبري بالسن أبداً يا جيما أنتي تزدادين جمالاً مع مرور الوقت |
| Asla yaşlanmayacaksın. | Open Subtitles | ولن تكبري أبدا |
| Şu fotoğrafı büyütebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ أن تكبري هذه الصورة؟ |
| Sakın büyüme, olur mu tatlım? | Open Subtitles | ألم تكبري يا عزيزتي؟ |
| Bunun için daha büyümen lazım. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب عليكِ أن تكبري قليلاً |