| Biz kalkalım çünkü bahsettiğimiz kusmuk torbalarından almamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نذهب. تعلمين أن علينا احضار أكياس المساعدة على التنفس التي تكلمنا عنها |
| Hep bahsettiğimiz yeni hayat olsun. | Open Subtitles | سوف تكون تلك الحياة الجديدة التي تكلمنا عنها. |
| - bahsettiğimiz ekonomi politikamızın taslağı. | Open Subtitles | هذه مسودة السياسة المالية التي تكلمنا عنها |
| Yine çekimi durdurmanı konuştuğumuz anlardan biri. | Open Subtitles | هذه احدى تلك اللحظات التي تكلمنا عنها والتي عندها توقف التصوير |
| Hani seninle şu konuştuğumuz "kızlar hafta sonu" olayını yapsaydık. | Open Subtitles | ان نقوم بتلك الاجازة الخاصة بالفتيات التي تكلمنا عنها |
| Hem ailecek eğlenceli bir şey yapabiliriz. bahsettiğimiz o ağacı alırız. | Open Subtitles | ويتسنى لنا أن نقوم بشيء ممتع مثل العائلة ونعد تلك الشجرة التي تكلمنا عنها |
| XL: Işık duyarlı channelrhodopsin anahtarı bahsettiğimiz sensöre yerleştiriyoruz ve bunu beyne enjekte ediyoruz. | TED | شو: إذاً نحن نوصل هذا المفتاح الحساس للضوء من ال"تشانيل رودوبسين" بالمستشعرات التي تكلمنا عنها و نحقن ذلك في الدماغ |
| Ve biyolojik zirai mücadeleyi, yeri gelmişken, ya da bahsettiğimiz bu yararlı böceklerin kullanılmasını, dünyada binlerce ve binlerce yıldır var olan, uzun, uzun zamandır var olan bu böceklerin. | TED | والمكافحة البيولوجية للآفات, بما اننا نتحدث عنها, او هذه الحشرات المفيدة التي تكلمنا عنها, كانت موجودة في العالم لآلاف آلاف السنوات, لفترة طويلة جدا. |
| Efendim... bahsettiğimiz o hançerler. | Open Subtitles | سيدى .. الخناجر التى تكلمنا عنها |
| Ama bahsettiğimiz tek okul buydu. | Open Subtitles | ولكنها المدرسة الوحيدة التى تكلمنا عنها |
| Bunlar konuştuğumuz silahlar değil. | Open Subtitles | متهالكة ليست البنادق التي تكلمنا عنها |
| Peki ya her zaman hakkında konuştuğumuz hayatımız? | Open Subtitles | ماذا عن الحياة التي تكلمنا عنها دوماً ؟ |
| - konuştuğumuz sivil avukat, Alicia Florrick. | Open Subtitles | هذه المحامية المدنية التي تكلمنا عنها أليشا فلوريك- نعم- |